YOZLAŞMA - Almanca'ya çeviri

Korruption
rüşvet
yolsuzlukla
yolsuzluk
yozlaşma
Verfall
düşüş
çürüme
bozulma
çöküşü
çöküş
yozlaşma
gerileme
Verderbnis
Degeneration
dejenerasyon
yozlaşma

Yozlaşma Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Bunu yozlaşma olarak gördüler.
Sie sahen es als korrupt an.
İş dünyasında yozlaşma ne kadar yaygındır?
Wie weit verbreitet ist das Duzen in der Arbeitswelt?
Yozlaşma ve onursuzluğun İmparatorluğu yok ettiğini herkesten iyi biliyorsun.
Das Reich wird durch Korruption und Unehre zugrunde gerichtet.
Öğrendiğim bu yozlaşma, bu açgözlülük, bu hastalıklar
Ich war angewidert von der Korruption, der Gier, der Krankheit
her türlü yozlaşma ve ahlaksızlık… Bitirdin mi?
alle Arten von Korruption und Laster…{\an8}Bist du fertig?
Futbolda Finansal Yozlaşma.
Fußball Finanzielle Schieflage.
Bu kadar güce ve momentuma sahip bir açgözlülük ve yozlaşma sistemini nasıl durdururuz?
Wie stoppen wir ein System der Gier und Korruption, dass so viel Macht und Eigendynamik hat?
kötülük ve kentsel yozlaşma ile anılan bir yerdir.
Sittenlosigkeit und urbanem Verfall assoziiert.
ancak tipik olarak zihinsel ve fiziksel yozlaşma modelini izler.
folgt jedoch typischerweise einem Muster der geistigen und körperlichen Degeneration.
Sonuçta İsrail devleti, Yahudi inancı açısından bir‘ kendini aldatma ve yozlaşma projesine dönüştü.
Am Ende war der Staat Israel in der Perspektive jüdischen Glaubens zu einem Projekt der Selbsttäuschung und Degeneration geworden.
Planımız, yozlaşma meselesini ele alan'' Kontrol Noktası'' adlı bir aksiyon filmi çekme arayışındaki Bondu takip ederek Nollywoodun, bu inanılmaz film endüstrisinin bir çerçevesini size çizmekti.
Der Plan war, Ihnen ein Bild von Nollywood zu vermitteln, ™ von dieser unglaublichen Filmindustrie, indem wir Bond in seinem Streben beobachteten, einen Actionfilm namens"Checkpoint" zu drehen, der sich mit dem Problem von Korruption auseinandersetzt.
Yozlaşma ve sapkın polislerden oluşan iyi bir hikaye anlattın,
Du hast eine gute Geschichte erzählt über Korruption und dreckige Polizisten,
Yazılı kurallardan sapan konuşma kalıpları dilde yozlaşma veya düşük sosyal statü kabul edildi
Sprachmuster, die von den festgelegten Regeln abwichen, waren Verballhornungen oder Zeichen niedrigen sozialen Status.
Yozlaşma Roman Polanski,''… masumiyetle karşılaşır yani 13 yaşındaki kızla ve su üzerinde, yani jakuzide.
Die Korruption, Roman Polanski, trifft die Unschuld, ein 13 Jahre altes Mädchen, auf dem Wasser, hier der Whirlpool.
bir tiranlık mirası, yozlaşma ve bölünme tohumları.
ein Vermächtnis der Tyrannei, der Korruption und die Grundlage für Kurswechsel.
Böylece galaksi genelinde savaşa yozlaşmaya ve acıya son vereceğiz.
Wir beenden den Krieg, die Korruption und das Elend in der gesamten Galaxis.
Ama bu yozlaşmayı daha fazla yok sayamayız.
Aber wir können diese Korruption nicht mehr ignorieren.
Uzman topluluğundaki bu yozlaşmayla nasıl başa şıkıyorsunuz?
Wie bekämpft man diese Korruption unter Experten?
Bu şehirde birinin yozlaşmayı ifşa etmesi lazım.
Jemand in dieser Stadt muss die Korruption publik machen.
Polis yozlaşması… güvenliğimize, yaşam şeklimize karşı
Korruption bei der Polizei ist eine ernsthafte Bedrohung unserer Sicherheit,
Sonuçlar: 67, Zaman: 0.0503

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca