YUKARILARA - Almanca'ya çeviri

nach oben
yukarı
üst kata
üste
zirveye
tepeye
hoch
yüksek
yukarı
büyük
dik
daha
kaldır
yükseldi
höher
yüksek
yukarı
büyük
dik
daha
kaldır
yükseldi

Yukarılara Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Bunu daha da yukarılara taşıyacak olan sizlersiniz.
Dem du diesen dann weiter oben platziert.
Saray hep yukarılara oynamak zorundadır.
Grönemeyer ist es gewohnt, immer oben zu spielen.
Biz yukarılara oynuyoruz.
Wir spielen oben mit.
Ama ay sonunda en yukarılara atlayacak.
Am Monatsende ist es dann aber ganz oben.
Onları da alıp en yukarılara taşısınlar.
Genießt es und tragt die anderen mit nach oben.
Biz bu batan gemiyi tekrar yukarılara çıkartmak istiyoruz.
Diesmal wollen wir noch eine Schippe oben drauf legen.
Bizim hedefimiz yukarılara oynamak.
Unser Ziel ist es, oben mitzuspielen.
Bilmem. Besin zincirinde biraz daha yukarılara mesela.
Wo ich in der Nahrungskette etwas weiter oben stehe.
Onların dertlerini yukarılara taşımak.
Probleme nach oben durchzureichen.
Benim sözüm biraz yukarılara.
Meine aussage oben ein wenig.
Tortu, gitgide, yukarılara çıkıyor.
Zur Torte, geht's weiter oben.
Ben de laboratuvarımı zorbalardan kaçmak… için yukarılara kurmuştum!
Ich errichtete mein Labor auch weit oben… um Fieslinge fernzuhalten!
Bunun üzerine Burak sakinleşmiş ve Cebrail de Efendimizi yukarılara çıkarmıştır.
Wurde von Aktien nach oben getragen/und machte sich zu unserem Herrn und Meister.
nakil listesinde yukarılara çıkarıyorlarmış.
auf der Transplantationsliste nach oben rutschen.
Rüzgâr fırtınayı gökyüzünde çok yukarılara iter Dolu mu? Evet, bazen fırtınalarda
Manchmal kann der Wind die Stürme wieder hoch in den Himmel treiben,
Burnu onu insanoğlundan daha uzaklara, daha yukarılara götürüyordu Dünyadaki en büyük yalnızlığın manyetik kutbuna doğru götürüyordu!
So führte ihn seine Nase immer höher, immer weiter fort von den Menschen und immer heftiger dem Magnetpol der größtmöglichen Einsamkeit entgegen!
Sen babamı listeye soktuktan sonra ben onu yukarılara taşıyamazsam… bana bir donör bulman gerek.
Müssen Sie mir einen Spender besorgen. Wenn ich ihn nicht weiter nach oben auf der Liste bekomme.
başımı kaldırıp göklere, yukarılara o güzel ve mavi gökyüzünün sonsuzluğuna bakar
zum Himmel schauen, hoch in den schönen, grenzenlosen blauen Himmel
O güzel ve mavi gökyüzünün sonsuzluğuna bakar ve okuyacağım duayı içimde hissederdim. Yalnız başıma büyük ve geniş bir tarlaya giderdim ya da ormanın en sık ve en derin noktasına dalardım ve başımı kaldırıp göklere, yukarılara.
Hoch in den schönen, grenzenlosen blauen Himmel… und ich würde ein Gebet einfach fühlen. Ich würde ganz alleine auf ein großes Feld gehen… oder tief in den Wald hinein… und zum Himmel schauen.
Ama şu arılar sağ yukarı köşede ne yapıyorlar?
Aber was machen diese Bienen in der oberen rechten Ecke?
Sonuçlar: 58, Zaman: 0.0417

Farklı Dillerde Yukarılara

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca