HOCH - Turkce'ya çeviri

• yüksek
• yukarı
• büyük
• dik
• daha
• kaldır
• yükseldi
• yüksektir
• yükseğe
• yüksekliğinde
• yukarıya
• yukarıda
• kaldırsın
• kaldırdı
• yukarısında

Hoch Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Hand hoch, wer schon mal im Chor gesungen hat.
Daha önce bir koroda þarký söyleyen varsa elini kaldýrsýn.

Geh hoch und sag Hallo.
Yukarı çıkıp, merhaba de.

Halte den Kopf hoch und die Augen auf den Preis.
Başını dik tut ve gözün ödül de olsun.

Die Flammen sind zu hoch.
Alevler çok yükseldi.

Patient. Eisen hoch.
Hasta. Demir yüksek.

Wirklich sehr effizient und international hoch geschätzt.
Oldukça verimli ve uluslararası pazarda itibarı yüksektir.

Legolas, hoch mit ihnen. Nein! Aragorn!
Legolas, kaldır onları. Hayır! Aragorn!

Am Straßenrand ging eine Bombe hoch.
Büyük yol kenarı bombası patladı.

Kannst du ihn hoch bringen?
Onu yukarı götürebilir misin?

Halte deinen Kopf hoch und sieh geradeaus.
Başını dik tut ve dümdüz ileriye bak.

Wie hoch hat dir Cuddy erlaubt zu gehen?
Cuddy daha ne kadara çıkabileceğini söyledi?

Ihr Puls ist zu hoch.
Nabzın çok yükseldi.

Paul, wir sind nicht hoch genug!
Paul, yeterince yüksek değiliz!

Sie sprangen so hoch, dass sie den Himmel erreichten.
O kadar yükseğe atladılar ki gökyüzüne ulaştılar.

Meine Schmerzgrenze ist hoch.
Acı eşiğim bayağı yüksektir benim.

Hände hoch, Box!
Ellerini kaldır Box,!

Der Preis war hoch.
Bedeli büyük olmuştu.

Und sie ziehen den Bison nicht hoch, sondern zu Boden.
Ve bizonu yukarı değil, yere doğru çektiler.

Halten Sie Ihr Baby hoch.
Bebeğinizi Dik Tutun.

Diese Technologie hat auch für hoch entwickeltere Aufnahmen nachgegeben.
Bu teknoloji aynı zamanda daha gelişmiş kayıt için yol verdi.