ZANNETTI - Almanca'ya çeviri

dachte
düşünmek
düşünüyor
düşünür
sanıyor
tahmin
düşünce
aklıma
düşüncesi
halten
tutmak
tutar
tutuyor
tutabilir
tutacak
düşünüyor
tutan
korumak
düşünür
hakkında
glaubten
inanmak
inanıyor
düşünüyor
inanamıyorum
sanıyorsun
düşünür
inanır
inancını
iman
inanıyor musun
hielten
tutmak
tutar
tutuyor
tutabilir
tutacak
düşünüyor
tutan
korumak
düşünür
hakkında
hielt
tutmak
tutar
tutuyor
tutabilir
tutacak
düşünüyor
tutan
korumak
düşünür
hakkında

Zannetti Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Senin de gittiğini zannetti. Arkadaşın gitti.
Deine Freundin ist gegangen. Sie dachte, du wärst weg.
Senin de gittiğini zannetti. Arkadaşın gitti.
Sie dachte, du wärst weg. Deine Freundin ist gegangen.
Onlar zayıf olduğumuzu zannetti ama öyle değil.
Sie halten uns für schwach, doch das sind wir nicht.
Çünkü Yahudi olduğunuzu zannetti.
Er meint, Sie seien Jude.
Beni Hackman zannetti.
Er hielt mich für Hackman.
Claye zarar verdiğimi zannetti.
Er dachte, ich hätte Clay verletzt.
Dükkan sahibi Soon Ja Du, 15 yaşındaki Latasha Harlinsin portakal suyu çalacağını zannetti.
Inhaberin Soon Ja Du dachte, die 15-jährige Latasha Harlins wolle ihren Orangensaft stehlen.
Kötü bir kurt adam… filminde olduğunu zannetti.
Sie dachte, sie wäre in einem Werwolf-Film.
İçinde baston şeker gördüğünü zannetti.
Er dachte, er hätte einen Schokoriegel gesehen.
Bir servet bulduğunu zannetti.
Sie dachte, sie fand einen Preis.
Şaka yaptığımı zannetti.
Sie dachte, ich mache Witze.
Temizliği sayesinde beni tamamen bağladığını zannetti.
Er dachte, er hätte mich mit seiner Reinheit gefesselt.
Sanırım beni belediyeden yetkili biri zannetti.
Ich hoffe das ließt jemand von der Bezirksvertretung.
Ve o boğulacağını zannetti.
Ich dachte, er würde ertrinken.
Kendisini başka bir dünyada zannetti.
Er glaubte sich in einer anderen Welt.
Ona hep istediği her şeyi verebileceklerini zannetti.
Er dachte, sie würden ihm geben, was er immer wollte.
Tanıdığı bir kızla benim bir ilgim olduğunu zannetti. Neden bahsettiği hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu.
Dachte, ich hätte irgendwas mit'nem Mädchen zu tun, das er kannte, und ich hatte keine Ahnung, was er eigentlich von mir wollte.
bilinçsizce beni Tony zannetti… ve elleri her yerdeydi.
total weggetreten Ok. und hält mich im Dunkeln für Tony.
Hoş. Zannetti ki eğer evi bir haftalığına bana verirse… ihtiyacım olduğunda yanımda olmadığı için onu affederim.
Er denkt, wenn er es mir eine Woche überlässt…- Cool. vergebe ich ihm dafür, dass er nie da ist, wenn ich ihn brauche.
SIM kart olduğunu zannetmiyorum. Bileşik çip bu.
Es ist wohl keine SIM-Karte, sondern ein Systemchip.
Sonuçlar: 49, Zaman: 0.058

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca