Zayıf nokta Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
İkimiz de hayatımızı diğerlerinin sistemlerinde zayıf nokta arayarak geçirdik.
Wir suchten beide unser Leben lang nach Schwächen im System des anderen.daha fazla cihaz için daha fazla bağlantı daha fazla zayıf nokta anlamına gelir.
werden in Informationstechnologie verwandelt. Das hat radikale Folgen für unsere Sicherheit, denn mehr Verbindungen zu mehr Geräten bedeutet auch mehr Schwachstellen.Arthurun zayıf noktasını buldu.
Zayıf noktası onlar işte.
Senin zayıf noktanı biliyorum!
Ich kenne deine Schwachstelle!Ben yapamazdım. Benim zayıf noktam sosis ve biber.
Ich hab'ne Schwäche für Wurst und Feuriges.Herkesin zayıf noktası vardır. Regan?
Regan, jeder hat eine Schwachstelle.Galaxy One zayıf noktayı bulup sistemi yenilemiş olmalı.
Benim zayıf noktam bu. Yeter bu kadar harita.
Vergiss die Karte. Du weißt, das ist meine Schwäche.Sanırım zayıf noktanı buldum.
Ich habe Ihre Schwachstelle gefunden.Tek gereken zayıf noktayı bulacak birileri.
Jemand musste nur den Schwachpunkt finden.En zayıf noktası. Kahve.
Kaffee. Seine größte Schwäche.Tek zayıf noktam.
Meine einzige Schwachstelle!HOLS ADASI Mavi çeliğin Reggielerin zayıf noktası olduğunu nereden öğrendin?
Woher wusstest du, dass brünierter Stahl der Schwachpunkt der Reggies ist? INSEL HOLS?Mikeynin zayıf noktasını da biliyorum! Anlıyorum.
Und ich kenne Mikeys Schwäche. Verstehe.Tek zayıf noktası, erkek arkadaşı Jaxsondı.
Seiner einzigen Schwachstelle, sein Freund Jaxson.Senin zayıf noktanı biliyorum. Hadi Otis.
Komm schon, Otis, ich kenne deinen Schwachpunkt.O şeyin zayıf noktası var mı ki?
Hat so was überhaupt'ne Schwachstelle?Senin zayıf noktan bakır mı?
Kupfer ist deine Schwäche?Muscle zayıf noktası.
Muskel Schwachpunkt.
