Bırakmış Turkce kullanımına örnekler ve bunların Bulgarca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Ötekini evde bırakmış olmalıyım.
Browndaki İlk yılında Williamla tanışınca… okulu bırakmış.
Rapor göndermeyi bırakmış.
Yazı tarzına bakılırsa okulu 2. sınıfta bırakmış gibi.
Erkek rahipler okulda bir karatahta bırakmış.
Sanırım Bay Poirot size bir tür mesaj bırakmış.
Her şeyini annemize bırakmış.
Yanlışlıkla silahın içinde sahte bir mermi bırakmış.
Onun için oy kullansın diye şerif bırakmış.
Ofisini aradım, evini… 10 tane mesaj bırakmış olmalıyım.
Ama bıçağı niye bırakmış?
Evet ama sahil evinde bize bir şey bırakmış.
Yani terfiyi geri çevirmiş, işi bırakmış ve aniden ölmüş?
Sherry babanı bırakmış.
Demek ki inanmayı bırakmış.
Büyükbabası tüm parasını ona bırakmış.
Hayır, posta. Biri bunu posta kutusuna bırakmış.
Bir not bırakmış.
Senin için bir kurşun bırakmış olabilirim.
Ve 12 yaşındaki ölmüş çocuğu banka bırakmış.