BIRAKMIŞ - Bulgarca'ya çeviri

е оставил
bırakmış
koymuş
terk
izin
vermiş
unutmuş olmalı
terketti
са оставили
bırakmışlar
е напуснала
terk etti
ayrılmış
gitmiş
bırakmış
terketmiş
çıktığını
istifa etti
беше оставил
bırakmış
izin verseydin
спрял
durdurmuş
bıraktığını
kestin
engel
kapatır
kesildi
kenara
напуска
ayrılıyor
ayrıldı
terk ediyor
terk etti
bıraktı
bırakıyor
çıktı
terkediyor
istifa etmiş
съм оставил
bırakmış
verdim
е пуснал
bıraktı
saldı
sızdırdığını
verdi
içeri
izin verdi
е завещал
bırakmış
vasiyeti
е зарязал
terk ettiğini
bıraktı
terketti
bırakıp gitti

Bırakmış Turkce kullanımına örnekler ve bunların Bulgarca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Ötekini evde bırakmış olmalıyım.
Явно съм оставил другия в къщата.
Browndaki İlk yılında Williamla tanışınca… okulu bırakmış.
Напуска Браун в предпоследния курс, когато среща Уилям.
Rapor göndermeyi bırakmış.
Спрял е да изпраща доклади.
Yazı tarzına bakılırsa okulu 2. sınıfta bırakmış gibi.
Че е напуснала училище по време на втори клас.
Erkek rahipler okulda bir karatahta bırakmış.
Братята са оставили черна дъска.
Sanırım Bay Poirot size bir tür mesaj bırakmış.
Мисля, че мосю Поаро ви е оставил някакво съобщение. Съобщение.
Her şeyini annemize bırakmış.
Почти всичко е завещал на мама.
Yanlışlıkla silahın içinde sahte bir mermi bırakmış.
По погрешка беше оставил патрон в пистолета.
Onun için oy kullansın diye şerif bırakmış.
Шерифът го е пуснал, за да гласува за него.
Ofisini aradım, evini… 10 tane mesaj bırakmış olmalıyım.
Звънях в офиса ти, във вас, сигурно съм оставил над десет съобщения.
Ama bıçağı niye bırakmış?
Но защо са оставили ножа?
Evet ama sahil evinde bize bir şey bırakmış.
Да, но ни е оставил нещо в къщата на плажа.
Yani terfiyi geri çevirmiş, işi bırakmış ve aniden ölmüş?
Значи отказва повишение, напуска работа… и след това умира?
Sherry babanı bırakmış.
Шери е напуснала баща ти.
Demek ki inanmayı bırakmış.
Спрял е да вярва.
Büyükbabası tüm parasını ona bırakmış.
От парите, които дядо му му е завещал.
Hayır, posta. Biri bunu posta kutusuna bırakmış.
Не, не, пощенската служба Някой го е пуснал в пощенската кутия.
Bir not bırakmış.
Беше оставил бележка.
Senin için bir kurşun bırakmış olabilirim.
Може би съм оставил един куршум вътре.
Ve 12 yaşındaki ölmüş çocuğu banka bırakmış.
И е зарязал трупа на 12-годишно момче на една пейка.
Sonuçlar: 1032, Zaman: 0.0934

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Bulgarca