Bilgisayarı Turkce kullanımına örnekler ve bunların Bulgarca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bilgisayarı yerleştiren her kimse Suttonla beni ayırmaya çalışıyor.
Който е сложил лаптопа, се опитва да ме раздели със Сътън.Bu yüzden bizim Malekin bilgisayarı bağlantı listesi, hiçbir şey yoktu. Hiçbir şey planlamıyordu.
Bilgisayarı sen al.
Ти вземи лаптопа.Storm Worm virüsü dünya çapında binlerce bilgisayarı etkiledi.
Появява се компютърният вирус„Worm. ExploreZip”, който поразява хиляди компютри по цял свят.Ama bundan gerçekten sorumlu olan kişi en başta bilgisayarı satan kişi.
Но друг е истинският виновник. Най-вече защото той продаде лаптопа.Etiket: Ucuz oyun bilgisayarı.
Етикет: Евтини компютри за игри.Bay Mansur, Estonyalıların elinde can vermeden önce bilgisayarı elden çıkartmış.
Г-н Мансур е продал лаптопа, преди естонците да го докопат.Herkes geçmişten geleceğe gelmiş gibi giyinmiş ve bilgisayarı kullanıyorlar.
Всички носят дрехи от миналото и използват компютри от бъдещето.Ducky, kadına bilgisayarı ver.
Дъки, дай й лаптопа.Etiket: ucuz oyuncu bilgisayarı.
Етикет: Евтини компютри за игри.Ya Christopherın bilgisayarı?
Ами лаптопа на Кристофър?WannaCry saldırıları dünyanın her yerinden binlerce bilgisayarı etkilemişti.
Вирусът WannaCry вече е засегнал няколкостотин хиляди компютри по цял свят.Ama söz olarak, Sutton Mercerın bilgisayarı.
Но както обещах- лаптопа на Сътън Мърсър.Sana sormadan, üstünden geçebileceğin klasik diva parçaları listesi hazırladım. Ama bilgisayarı sen aç.
Направих ти плейлист с класически дива песни, но ти отвори лаптопа.Bay Foss, sizden bilgisayarı tamir etmenizi istemiştim, Parçalara ayırmanızı değil.
Bilgisayarı, interneti, ve Müziği çok severim.
Обичам литературата, хубавата музика, компютрите и интернета.Bilgisayarı kontrol ettim.
Проверих компютрите.Bilgisayarı vermiş.
Дал им компютрите.Her gün bilgisayarı kullanmak için gelen biri.
Идва всеки ден да ползва компютрите.Sadece bilgisayarı kontrol edebilir miyiz?
Може ли да прегледам компютрите?
