PARÇALARI - Bulgarca'ya çeviri

части
parçaları
kısımları
bölümleri
bölüm
birimler
bölgeleri
kuvvetler
birlikleri
bölümler
kısımlar
парчета
parçaları
dilim
dilimleri
kırıntıları
dilimler
частици
parçacıklar
partikülleri
tanecikleri
zerrecikleri
компоненти
bileşenleri
parçaları
bileşen
останки
kalıntıları
enkazı
cesedi
parçaları
kalanlar
harabeler
късчета
parçaları
kırıntılar
shard
пъзела
yapbozu
bulmacayı
testere
jigsaw
parçaları
puzzle
bilmecenin
елементи
elementler
unsurları
öğeleri
elemanları
parçaları
maddeleri
ögeler
bileşenleri
късове
parçaları
стружки

Parçaları Turkce kullanımına örnekler ve bunların Bulgarca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Bu birleşik virüssel DNA parçaları CRISPR adlı bir alana eklenirler.
И тези малки частици ДНК от вируса се добавят към област, наречена CRISPR-.
Sahilden 1,5 kilometre mesafede uçağın parçaları bulundu.
По-късно бяха открити останки от самолета на 1, 5 километра от брега.
Donaldson, filtre sistemleri ve filtre odası imalatları ve parçaları konusunda dünyanın önde gelen firmalarındandır.
Donaldson е световен производител на филтри, филтриращи системи и елементи за тях.
Bu legolar Anton diyelim. Depoda uyku hâlinde yatan üzgün sunucu parçaları.
Че легото е Антон, жалки компоненти от сървър, спящи унило в склада.
Nasıl? Nasıl olur da madde parçaları dalga gibi girişme oluşturur?
Как могат късчета материя да създадат интерференчен модел като вълни?
Gezegenin parçaları gemiye çarpmaya devam ediyor.
Отломки от планетата все още удрят кораба.
Küçük kaya parçaları milyonlarca yıl süreyle bunlar tarafından yutulur ve boyları büyür.
Те продължават да растат. Малки късове скали падат върху тях в продължение на милиони години.
Fotoğrafı buldum, parçaları birleştirdim, Ve eminim bu çocukla ilgili bir şeyler var.
Намерих снимката събрах пъзела, и знаех, че има нещо за това дете.
Yaşam sistemini düzgün hale getirdim, ama hala omzuna yerleşmiş durumda mermi parçaları var.
Стабилизирах го, но все още има частици от куршум в рамото си.
Sistemin Temel Parçaları.
Основни елементи на системата.
Kimliği belirsiz kurbanın son parçaları.
Последните останки от Джон Доу.
İki gece önce tam bu noktada avuç dolusu altın parçaları buldum.
Точно тук преди два дни открих шепа златни късчета.
Yük ambarı 2 de mühendislik parçaları var.
В товарно 2 има машинни компоненти.
Güneş sisteminde çarpışma parçaları ve bunlara dair kanıtlar gördük.
Виждали сме отломки от сблъсъците и доказателства в цялата Слънчева система.
İçindeki metal parçaları boğazımı kesiyor.
Металните стружки ми дерат гърлото.
Veya atılan elektroniklerden değerli parçaları bulmak için?
Или да откриват скъпи елементи сред захвърлена електроника?
Ayrıca çocuğun beyninden kalanlarda kemik parçaları da var.
В това, което е останало от мозъка има костни частици.
En son 1978 de kullanılan kurşun bazlı boya parçaları.
Стружки от оловна боя… за последно използвана през 1978.
Ayrıca, Hodgins, küfte cam parçaları bulmuştu.
Ходжинс също откри отломки стъкло в плесента.
Kanlı cam parçaları ve kurbanın cüzdanı.
Кърваво парче стъкло и чантата й.
Sonuçlar: 1261, Zaman: 0.0775

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Bulgarca