BANA ISTEDIĞIMI - Ingilizce'ya çeviri

me what i want
bana istediğimi
benim istediğimi
bana istediğim şeyi vermeyecek ben
istediğimi anlatmıyorsun neden bana
me what i need
bana ihtiyacım
bana istediğimi
bana ne yapmam gerektiğini
benim neye ihtiyacım olduğunu mu
me what i ask
bana istediğimi
me what i wanted
bana istediğimi
benim istediğimi
bana istediğim şeyi vermeyecek ben
istediğimi anlatmıyorsun neden bana
me what i asked
bana istediğimi
me what i crave

Bana istediğimi Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Tom bana istediğimi vermedi.
Tom didn't give me what I wanted.
Sen bana istediğimi ver, ben de Ryan Hardyi ikimiz için cezalandırayım.
You give me what I want, I will punish Ryan Hardy for both of us.
Ne yazık ki, kocam bana istediğimi vermiyor.
Unfortunately, my husband isn't giving me what I want.
O yüzden sana tavsiyem, bana istediğimi vermendir Bob.
So I suggest you give me what I want, Bob.
Sen bana istediğimi veren değildir.
You are not giving me what I want.
Bana istediğimi verecek misin?
Will you get me I want?
Ama bana istediğimi ödeyecek misin?
But you will pay me what I'm asking?
Ünümü biliyorsunuz bu yüzden bana istediğimi verin.
You know my reputation, so you will give me what I seek.
Ben Goaulda istediklerini veririm, onlar da bana istediğimi verir.
I give to the Goa'uld what they want, and they give back to me what I want.
Krallığın üzerine yemin et… bana istediğimi vereceksin.
You will swear by your true kingship to grant me what i wish.
Bana istediğimi vermediğin müddetçe korkarım fedakarlık yapan sen olacaksın. Risk. Fedakarlık.
Risk, sacrifice. The sacrifice, I'm afraid, is all gonna be yours, unless you give me what I want.
Bana istediğimi getir, ben de eve döndüğünde sana bacaklarını geri vereyim.
You get me what I need, I will see to it you get your legs back when you rotate home.
Eğer bana istediğimi vermeyeceksen, sanırım seni de beni ele verdiğin için… rahatlıkla öldürebilirim.
If you're not gonna give me what I need, I guess I'm free to kill you, too… for putting me away.
Şimdi, bu çocuk bana istediğimi vermedi, Yani… ama yeterince aldım.
So… now, that kid didn't give me what I wanted, but I got enough.
Bana istediğimi ver, Michael.
Give me what I asked for, Michael, right now,
Şimdi, bu çocuk bana istediğimi vermedi, Yani… ama yeterince aldım.
But I got enough. So… now, that kid didn't give me what I wanted.
Girecek olan mermidir. Bana istediğimi vermezsen, çocuklarını… iki gözü arasına yetim bırakmadan önce göreceğin son şey.
Is the bullet I put between her eyes. But if you don't get me what I need, the last thing you will see.
Şimdi, bu çocuk bana istediğimi vermedi, Yani… ama yeterince aldım.
Now, that kid didn't give me what I wanted, So… but I got enough.
Büyük resmi hiçbir zaman görmezler bu yüzden bana istediğimi verdiklerinde bunun önemsiz olduğunu düşünürler.
And they never know the big picture, so when they give me what I need, they think it's nothing.
Bana istediğimi ver.
Give me what I want.
Sonuçlar: 31293, Zaman: 0.0322

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Ingilizce