BIR IŞ - Ingilizce'ya çeviri

job
görev
işe
business
işletme
ticaret
meselesi
ticari
işe
şirketi
işle
ilgilendirir
work
çalışmak
çalışıyorum
çalışır
işe
thing
şey
birşey
olay
bir sey
şu
şeyi
meselesi
employment
istihdam
işçi
çalışma
işe
buldu
gig
konser
gösteri
sahne
task
görev
özel
vazifeyi
do
yap
yapar
yapın
işi
öyle
yapayım
şey
stuff
şey
malzeme
mal
eşya
falan
var
meselesi
madde
ajob
bir iş

Bir iş Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Ben size bir iş verdim, Bay Reese.
I gave you ajob, Mr. Reese.
Böyle bir iş için… normalde ne kadar para alıyorsun?
What do you charge… for something like this?
Rob ve Aaron bu tarz bir iş için seni öldürebilirler.
Rob and Aaron would kill you over that kind of stuff.
Ne? Onun yerine üç haftalık bir iş verdiler bana.
What? They managed to find me a 3 week gig instead.
Donanma. Sadece bir iş değil, aynı zamanda bir maceradır.
It's notjust ajob, it's an adventure. The Navy.
Son bir iş daha aldıktan sonra, bir süreliğine ara vereceğiz.
So we will do one more and then stop for a while.
Bu kepengi kapamak için, böyle bir iş için değil.
This is for dredge the lock, not for stuff like this.
Tekrar öfke patlaması yaşarsan bir daha bulamazsın.
If you flame out again, there won't be another gig.
Donanma. Sadece bir iş değil, aynı zamanda bir maceradır.
The Navy. It's notjust ajob, it's an adventure.
Bu çok tehlikeli bir iş Kara.
This is dangerous stuff, Kara.
paranın yarısıyla… Çok güzel bir iş çıkarabilirim.
solid hit. God knows I could do with half the royalties.
Tekrar öfke patlaması yaşarsan bir daha bulamazsın.
There won't be another gig. If you flame out again.
Evliliğimizi bir iş gibi gördün. Planlanması
You approached our marriage like ajob, to be reconned,
Onun ve doktorun yanında takılabileceğin bir iş ayarlayabileceğini söyledi.
She said that, uh, she would get you a gig shadowing her and the team doctor.
Bu enerjik ikilinin altından kalkamayacağı bir iş yok. Evet.
Yeah. There's nothing this dynamic duo cannot do.
Zooloji departmanında bir iş görüşmem var.
l have got ajob interview at the zoology department.
teknik bir iş.
technical stuff.
Bu enerjik ikilinin altından kalkamayacağı bir iş yok. Evet.
There's nothing this dynamic duo cannot do.- Yeah.
İnan bana hiç göz kamaştırıcı bir iş değil.
It's not the most glamorous gig, trust me.
Sizin kendi hesabınıza çalıştığınız bir iş olduğunu söyledi.
He said it must have been ajob you took on the side.
Sonuçlar: 23050, Zaman: 0.047

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Ingilizce