BIR - Ingilizce'ya çeviri

just
sadece
az önce
yalnızca
yeni
tıpkı
yeter
tam
hemen
biraz
daha yeni
again
tekrar
yine
yeniden
bir daha
gene
and
ve
ayrıca
peki
edip
hem
sonra
ise
arasında
once
bir kez
bir defa
bir
eskiden
zaman
zamanında
önceden
birkere
vaktiyle
bir keresinde
never
asla
hiç
hiçbir zaman
daha
daha önce hiç
the one
kişi
tek
biri
hani
olanı
bir tane
bir
en
one
sensin
ever
hiç
en
asla
daha
beri
bir daha
zaman
şey
tek
hayatımda
is
ol
çok
işte
ise
olun
are
ol
çok
işte
ise
olun
was
ol
çok
işte
ise
olun

Bir Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Size bir de… San Franciscoya üçüncü mevkii bilet vereceğim.
I am also giving you a third class ticket to San Francisco.
Fakat senin için bir daha ki sefer olmayacak!
But there ain't gonna be no next time for you!
Harika bir insan olmama yardım edecekler ve.
They will help me become a great human being, and to.
Kırılacak, çalınacak veya üzerine bir boklar dökülecek elektronikler almak için.
For some electronics that will end up being broken, stolen, or shit on.
Bir bütün olmasını… Ben eve gidiyorum.
I am going home. To be whole, to be..
Gündüzleri sıradan bir insan gibi görülür.
In the daytime, she appears as an ordinary human being.
Overdose diye -Overdose! bir insan mı var?
There's a human being named Overdose?- Overdose!
Kendince bir kurtuluş bulmuştu. İnfazı izlemeye zorlandıktan sonra başbakan.
After being forced to watch the execution The prime minister was offered an easier way out.
Bilmiyorum baba. Bir sürü. Kaç kişiydiler?
How many were there? I don't know, Pop?
Bir de bana ailemi kontrol etmem konusunda ders veriyordun!
And you were lecturing me to keep my family under control!
Onu bir daha göremeyeceğim ama?
I'm never gonna see him again, am I?
Tanner, ne yaptığını bir düşün.- Burada olamazsınız.
You can't be in here. Tanner, think about what you're doing.
Keşke hayatım bir- Oh, evet.
Oh, yeah- I wish my life could be like a.
Alice ile bir daha asla birlikte olamayabilirim…
I may never be together with Alice again…
Kendinden ziyade… bir başkası için savaşsan senin için daha iyi olur.
If you were to fight for someone rather than for yourself. It would be best.
Kendinden ziyade… bir başkası için savaşsan senin için daha iyi olur.
It would be best if you were to fight for someone rather than for yourself.
Bir yere götürüldüğümü hatırlıyorum dedem ve anneannem yanımdaydı.
And my grandmother and grandfather were with me. I just remember being wheeled somewhere.
Şimdi onu devingen bir canlı olarak görüyoruz.
Now we're seeing it as a living being that's dynamic.
Neredeydin? Bir de niye bu kadar kırmızısın?
Where were you? And why are you so red?
Koçumuz olmadan bir hiç olurdu. Ama benim kadar mükemmel biri bile.
Would be nothing without our coach. But even someone as excellent as me.
Sonuçlar: 58423, Zaman: 0.0548

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Ingilizce