Examples of using Bir in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Size bir de… San Franciscoya üçüncü mevkii bilet vereceğim.
Fakat senin için bir daha ki sefer olmayacak!
Harika bir insan olmama yardım edecekler ve.
Kırılacak, çalınacak veya üzerine bir boklar dökülecek elektronikler almak için.
Bir bütün olmasını… Ben eve gidiyorum.
Gündüzleri sıradan bir insan gibi görülür.
Overdose diye -Overdose! bir insan mı var?
Kendince bir kurtuluş bulmuştu. İnfazı izlemeye zorlandıktan sonra başbakan.
Bilmiyorum baba. Bir sürü. Kaç kişiydiler?
Bir de bana ailemi kontrol etmem konusunda ders veriyordun!
Onu bir daha göremeyeceğim ama?
Tanner, ne yaptığını bir düşün.- Burada olamazsınız.
Keşke hayatım bir- Oh, evet.
Alice ile bir daha asla birlikte olamayabilirim…
Kendinden ziyade… bir başkası için savaşsan senin için daha iyi olur.
Kendinden ziyade… bir başkası için savaşsan senin için daha iyi olur.
Bir yere götürüldüğümü hatırlıyorum dedem ve anneannem yanımdaydı.
Şimdi onu devingen bir canlı olarak görüyoruz.
Neredeydin? Bir de niye bu kadar kırmızısın?
Koçumuz olmadan bir hiç olurdu. Ama benim kadar mükemmel biri bile.