BOZULMAYA - Ingilizce'ya çeviri

to deteriorate
kötüleşmeye
bozulmaya
kötüye gitmesinin
to break down
kırmaya
bozulmaya
yıkmaya
parçalamanın
çökmeye
iflas etmeye
to decay
çürümeye
bozulmaya
bozunmaya
to degrade
bozulmaya
aşağılamak için
alçaltmak
degradation
bozulma
rezillik
aşağılama
aşağılanma
yozlaşmanın
bozunma
yıkımı
as corrupt
yozlaşmış
bozulmaya
kadar ahlaksız olduğun
distortion
bükülme
bozulma
çarpıtma
bozukluğu
parazit
tahrif
çarpıklık
saptırma
bozunum
bir bükülme
to decompose
çürümeye
bozulmaya
ayrışması
to malfunction
bozulmasına
arıza yapmasına
arızalanmasına
hata
to degenerate
bozulmaya

Bozulmaya Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Gözlerim bozulmaya başladı ve kör oldum.
And I went blind. Then my eyes started to degenerate.
Bu da onun bozulmaya karşı mücadele etmesine yardımcı olur.
That will help her fight deterioration.
Zihinleri ve de vücutları bozulmaya başladı.
Their minds and bodies started to deteriorate.
Söyledim ya, bu batarya bozulmaya başlıyor.
I told you, this cell is beginning to degenerate.
Ağ, her yerde bozulmaya devam edecek.
The network will continue to deteriorate everywhere.
Ağ, her yerde bozulmaya devam edecek.
Continue to deteriorate everywhere. The network will.
KardiopuImonary dokuları bozulmaya başladı.
His cardiopulmonary tissues have begun to deteriorate.
Bozulmaya rağmen kesinlikle insansı robot.
Definitely humanoid in spite of the distortion.
Bak, o bozulmaya ve adaletsizliğe karşı duran iyi bir insan.
Look, he's a good person who stands up against corruption And social injustice.
ALD beyinde bozulmaya yol açan ve metabolizmada doğuştan olan bir kusurdur.
AID is an inborn error of metabolism that causes a degeneration of the brain.
Moralim bozulmaya başladı.
My morale has started dwindling.
Oradan sonra, bir sonraki ani bozulmaya kadar yeni bir Rabi salınımı başlar.
From there on, a new Rabi oscillation will start until the next spontaneous decay.
Sağlığı bozulmaya başlamıştı.
And his health started failing.
Tahmini bozulmaya bir dakika.
Estimated breach in one minute.
Kaşıntı deride bozulmaya neden olabilir ve nadiren bakteriyel bir enfeksiyona neden olabilir.
Itching may cause skin breakdown and uncommonly result in a bacterial infection.
Bozulmaya yaklaşıyoruz.
We're approaching the disruption.
Rhonda bozulmaya başladı.
Rhonda's starting to get upset.
Bilgisayar olmadan, ana sistemler bozulmaya başlayacak… büküm çekirdeği de dahil.
Including the warp core. Without the computer, all our primary systems begin to fail.
Bilgisayar olmadan, ana sistemler bozulmaya başlayacak… büküm çekirdeği de dahil.
Without the computer, all our primary systems begin to fail, including the warp core.
Bilgisayar olmadan, ana sistemler bozulmaya başlayacak… büküm çekirdeği de dahil.
All our primary systems begin to fail, including the warp core. Without the computer.
Sonuçlar: 123, Zaman: 0.0514

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Ingilizce