Görmek Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Öldüğünü görmek zorunda bırakma, Rebecca.
Ne görmek istiyorsan gördün ve çok istediğin'' tecrübeyi'' yaşadın.
Görmek istiyor musun?
Eğer görmek istersen cenneti.
Odasını temizlerken yüz kez görmek zorunda kaldığın şeyler gibi.
İncindiğini görmek istemedim ya da düş kırıklığına uğradığını.
Aynı görmek istediğim gibi.
Ölüsünü görmek istiyorum.
Belki babasını görmek için Shenzhen e gitmek istiyordur.
Onun ne gördüğünü görmek istiyorum. ve saçmaladığını ispat edeceğim.
Görmek istediğini görür.
Seni görmek ve seninle konuşmak çektiğim acılara değdi.
Görmek istiyor musun?
Neyi görmek isterse görür, ne isterse onu yapar.
Bir gün, görmek istediğin yetkililerden daha fazlasını göreceksin.
Seni tekrar görmek güzel Simon.
Cesedi görmek istiyorlar.
Seni görmek güzeldi, Theresa!
Seramik fabrikasını görmek istediğinizi söylemiştiniz, değil mi?
Kehanet odalarını görmek istemiyor musunuz?