GÖRMEK ZORUNDA - Ingilizce'ya çeviri

have to see
görmek zorunda
görmem gerek
görmem lazım
görmeliyim
görüşmeliyim
görüşmem lazım
obliged to see
had to see
görmek zorunda
görmem gerek
görmem lazım
görmeliyim
görüşmeliyim
görüşmem lazım
has to see
görmek zorunda
görmem gerek
görmem lazım
görmeliyim
görüşmeliyim
görüşmem lazım
having to see
görmek zorunda
görmem gerek
görmem lazım
görmeliyim
görüşmeliyim
görüşmem lazım
have to watch
izlemek zorunda
seyretmek zorunda
kollamaları gerekebilir
dikkat etmeleri gerekiyor
görmek zorunda
he must see
görmek zorundaydı

Görmek zorunda Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Kevin ve o Run-DMC görmek zorunda kaldı.
Kevin and he had to see Run-DMC.
Elbette. Kimse giderken beni görmek zorunda kalmaz!
Nobody has to see me before I go. Of course!
Hey, üzgünüm çocuklar bunu görmek zorunda kaldınız.
Hey, uh… I'm sorry you kids had to see that.
Elbette. Kimse giderken beni görmek zorunda kalmaz.
Of course.- Nobody has to see me before I go.
Eğer birileri görmek zorunda kaldıysa üzgünüm.
I'm sorry if anybody had to see it.
Her gün bunu görmek zorunda değilim ben.
I don't want to have to see this every day.
Artık bu şeyleri görmek zorunda kalmamız doğru değil.
It's not right that now we have to see these things.
Kaliforniyada dedem gili görmek zorunda kalınca nasıl kırılmıştım hatırlasanıza?
Remember how I was, like, so bummed I had to see my grandparents in California?
Bunu görmek zorunda kaldığın için üzgünüm.
I'm sorry that you have to see this.
Bunu görmek zorunda olacağını düşünmek.
To think he had to see that.
Görmek zorunda kaldığın içi üzgünüm.
Sorry you had to see that.
Onu görmek zorunda olduğum için!
I went because I had to see her!
Bunları görmek zorunda kaldığın için üzgünüm.
I'm really sorry that you had to see all of that.
Sence onu bugün görmek zorunda kalır mıyım?
You think I will have to see him today?
Yaptıklarımızı görmek zorunda kalmamak için mi?
So you don't have to see what we're doing?
Beni böyle görmek zorunda kaldığın için çok üzgünüm.
I'm so sorry that you have to see me like this.
Bunu görmek zorunda kaldığın için üzgünüm.
Sorry you have to see this.
Bunları görmek zorunda kaldığın için gerçekten üzgünüm.
I'm really sorry that you had to see that last night.
Bunu görmek zorunda kaldığın için üzgünüm.
Sorry. I'm so sorry you had to see that.
Bazı şeyler görmek zorunda kaldım.
I had to see things.
Sonuçlar: 263, Zaman: 0.0415

Farklı Dillerde Görmek zorunda

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Ingilizce