GITMEMI - Ingilizce'ya çeviri

• to go
• to leave
• to get
• going to

Gitmemi Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

Bu kadar çabuk gitmemi istiyorsan, kötü durumda olmalısın.
You must have it bad if you want me out this quickly.

Evet, benden Kanadaya gitmemi ve paraları toplayıp gelmemi istedi.
Yes, he asked me to drive to Canada and pick up some money.

İlk seferinde, Covin gitmemi söyledikten sonra biraz oyalandım.
I stayed behind that first time after Covin told me to go back.

Ivar gitmemi yasakladı.
Ivar forbid me to.

Gitmemi o istedi.
She wanted me to.

Söylemek için gitmemi bekle çünkü beni öldürür.
Wait until I leave to tell her,'cause she's gonna kill me.

Tomun gitmemi söylediği yere gittim..
I go where Tom tells me to go..

Babam o gece evden gitmemi istedi. Sherry ile parti yapacakmış.
Dad's kicking me out of the house so he and Sherry can have a little party.

Benim gitmemi bekliyor olamaz mı?
He may be waiting till I leave.

Üniversiteye gitmemi, bu adamlarla takılmamı neden umursuyorsun ki?
Why do you care whether I go to college or hang out with these men?

Gitmemi o önerdi.
She suggested I go.

Ayrıca, devamlı gitmemi söyleyerek bana kafayı yedirme.
And Hol, you can't keep eating me head off, telling me to leave.

Gitmemi söylediniz ya.
You told me to go out.

Buradan gitmemi istiyorsan, elinden geleni ardına koyma.
You want me out of here, take your best shot.

Bugünlük başından gitmemi istiyorsun, değil mi?
You just want me out of your hair for the day, is that right?

Eğer onunla birlikte gitmemi isterse sanırım kabul ederim.
But if he asked me to move with him, I think I would.

Bana gitmemi söylüyorsun.
You're telling me to go away.

Revire gitmemi sağladığın için teşekkür ederim.
Thanks for getting me to the clinic.

Buradan gitmemi istiyorsanız söyleyin yeter. Hemen kaybolurum.
If you want me out of here, just say the word and I'm gone.

Buradan gitmemi istiyor.
He wants me outta here.