ORTAK BIR ARKADAŞIMIZ - Ingilizce'ya çeviri

mutual friend
ortak bir arkadaş
ortak bir dostumuz
karşılıklı bir arkadaşımız
müşterek bir arkadaşımızı
friend in common
ortak bir arkadaşımız
ortak bir dostumuz

Ortak bir arkadaşımız Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Ortak bir arkadaşımız var.
We share a mutual friend.
Ortak bir arkadaşımız sayesinde.
For a mutual friend.
Ortak bir arkadaşımız için, kötü haber getirdim.
I have come to tell you some bad news about a friend we share.
Ortak bir arkadaşımız olabilir mi?
Could we have a mutual friend?
Vefat etmiş ortak bir arkadaşımız var.
We have a mutual friend who passed away.
Evet. Ortak bir arkadaşımız olabilir. Bu arada.
Yeah. I think we may have a friend in common. By the way.
Evet. Ortak bir arkadaşımız olabilir. Bu arada.
I think we may have a friend in common. By the way, Yeah.
Ortak bir arkadaşımız var, Peter Bogdanovich.
We have a mutual friend, of course, Peter Bogdanovich.
Bize yardım edebilecek ortak bir arkadaşımız var.
We have a common friend… who might be able to help us.
Ortak bir arkadaşımız bunu göderdi bana.
Our friend sent me with this.
Bize yardım edebilecek ortak bir arkadaşımız var.
Who might be able to help us. We have a common friend.
Selam, koç. Görünüşe göre ortak bir arkadaşımız oldu.
Looks like we have a friend in common. Hey, coach.
Londradan ortak bir arkadaşımız'' Ay ve Altı Peni'' kitabının eski bir baskısını burada bulabileceğimi söyledi.
A mutual friend of ours in London said I might be able to find a rare copy of The Moon and Sixpence here.
Ortak bir arkadaşımız öldü. Onu öldürdüler.
A mutual friend is dead,
Şu anki polis amirimiz başa gelmeden önce ortak bir arkadaşımız bana Madelinein Başkana bunu bir hata olduğunu söyleyen bir mektup gönderdiğini söyledi.
Before our current police commissioner was hired, a mutual friend told me Madeline wrote a letter to the mayor telling him it was a mistake.
Ortak bir arkadaşımız söyledi elbette bir sır olarak yakın zamanda genç bir bayanın kalbini kırmışsın.
Now a mutual friend has told me, in complete discretion of course, that you have recently broken from a young lady.
Şu anki polis amirimiz başa gelmeden önce ortak bir arkadaşımız bana Madelinein… Başkana bunu bir hata olduğunu söyleyen bir mektup gönderdiğini söyledi. Ne mektubu?
Telling him it was a mistake. a mutual friend told me Madeline wrote a letter to the mayor Before our current police commissioner was hired, What letter?
Şu anki polis amirimiz başa gelmeden önce ortak bir arkadaşımız bana Madelinein… Başkana bunu bir hata olduğunu söyleyen bir mektup gönderdiğini söyledi. Ne mektubu?
What letter? telling him it was a mistake. a mutual friend told me Madeline wrote a letter to the mayor Before our current police commissioner was hired?
Şu anki polis amirimiz başa gelmeden önce ortak bir arkadaşımız bana Madelinein… Başkana bunu bir hata olduğunu söyleyen bir mektup gönderdiğini söyledi. Ne mektubu?
Before our current police commissioner was hired, a mutual friend told me Madeline wrote a letter to the mayor telling him it was a mistake. What letter?
Şu anki polis amirimiz başa gelmeden önce ortak bir arkadaşımız bana Madelinein… Başkana bunu bir hata olduğunu söyleyen bir mektup gönderdiğini söyledi. Ne mektubu?
Telling him it was a mistake. Before our current police commissioner was hired, What letter? a mutual friend told me Madeline wrote a letter to the mayor?
Sonuçlar: 214, Zaman: 0.0253

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Ingilizce