Yüklerken Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
FBI ajanları, senin depondan kutuları çıkartıp kendi arabalarına yüklerken… güvenlik kameralarına yakalanmış.
Teslimatı yapan adam paleti yüklerken, dondurmalar 10-15 dakika bekliyordur.
O gece Tom İşgalcilerin malzemelerini kamyona yüklerken kendi özel paketini de yüke eklemeye karar verdi.
Biz silahları yüklerken bir adamın yaklaştığını ve senin de hallettiğini söyledim.
oradan biliyorum. Bir de Simon vardı arkadaşın. Yüklerken yardım etmişlerdi.
dağıtılmasının dışında kalan rol ve görevler yüklerken dikkatli olunmalı.
O gemiden balığı alıp bizimkine yüklerken, siz de o ara gemiye binersiniz.
İki hafta önce Buluta bir şeyler yüklerken tuhaf bir şey fark ettim.
Microsoft, Windows 10 teknik önizlemesini yüklerken Nokia Lumia 520 ve diğer düşük bellekli aygıtların zorluklarını gidermek için Nisan 2015te Windows Phone Kurtarma Aracına yönelik bir güncelleştirme yayınladı; çünkü sınırlı( 512 MB) bellek bu aygıtların'' tuğla''( brick) haline gelmesine neden oldu.
Bu yükü omzunda taşımak zorunda değilsin.
Allah, sizin yükünüzü hafifletmeyi diler ve insan, zaten de zayıf olarak yaratılmıştır.
Allah sizden( yükünüzü) hafifletmek ister; çünkü insan zayıf yaratılmıştır.
Amber evliliğine ve kariyerine yük olunca da, onu öldürdü.
Başkan, Bölümün onun yönetimine yük olmasına müsaade etmeyeceğini açıkca belirtti.
Ayrılmadan önce fazla yük olarak gördüğü futbol topunu vurdu.
Eşgali yayınlandığıdan beri yük olmaktan başka bir işe yaramıyor.
Allah sizden( yükünüzü) hafifletmek ister; çünkü insan zayıf yaratılmıştır.
Talyn silah satıcısının yükünü taradığında, Moyaya ne olduğunu sordu.
İstasyondan ayrılabilirsiniz yükü ışımayı unutmayın sakın.
Ve Xhosa yükünü ona ışınlıyor.