Aşmaya Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Ve bunu aşmaya başladım.
Zahgon göktaşları, iyon tabakamızı aşmaya başladı.
Bunu sahte tıklamalarla aşmaya çalışıyorlar.
Proje uzun süredir bürokratik engelleri aşmaya çalışıyordu.
Geçmişin zalimliklerini aşmaya çalışan bir ülke için,
İçeride komuta kodunu aşmaya çalışırken… otomatik olarak okulun çatısının üstüne uçtu.
Tiran belediye başkanlığıyla ilgili anlaşmazlık, ülkenin siyasi bölücülüğü aşmaya çalıştığı bir dönemde daha geniş sonuçlara yol açıyor.
iki yıldır devam eden siyasi istikrarsızlığı aşmaya çalışan ülke için önemli bir sınav olarak görülüyor.
uluslararası standartları karşılamaya veya aşmaya çalışmaktadır.
Çin küresel bir süper güç haline geldikçe ve ekonomisi dünyanın geri kalanını aşmaya devam ettikçe, şimdi Çince öğrenmenin zamanı geldi.
Erdoğanın ümidi ise, ABDyi kırmızı çizgiyi aşmaya zorlayacak bir olayı kışkırtmaktı!
Bunu yaptığım için aptal gibi hissediyorum. Ama aptalca hatalar yüzünden oluşan bu utancı aşmaya çalışıyorum.
bir kısmını kendi yarattığı aşılmaz engelleri aşmaya çalışmaktadır.
Beşimiz şu anki zorlukları aşmaya bir yol bulmak amacıyla başkan tarafından görevlendirildik.
Bu insanlar bu dağları aşmaya çalışırken ya açlıktan
Çin küresel bir süper güç haline geldikçe ve ekonomisi dünyanın geri kalanını aşmaya devam ettikçe, şimdi Çince öğrenmenin zamanı geldi.
dil engellerini kolayca aşmaya yardımcı oluyor.
İki budist keşiş yolda yürüyorlarmış akıntıyı aşmaya çalışan bir kadın görmüşler.
Ancak toplantının odak noktası, Yunanistanın içinde bulunduğu borç krizi ve bunu aşmaya yönelik tedbirlerdi.
Tüm bu çabalar her iki ülkedeki düşmanlığı aşmaya ve kamuoyunu değiştirmeye katkıda bulunmuş.