Aktiviteye Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Ancak herhangi bir androjenik aktiviteye sahip, ve toksisite, indirgenmiş bir seviyede bulunur.
Yaratıcılık, yaptığın aktiviteye senin getirdiğin bir niteliktir.
Hayır, ilham ya da aktiviteye ihtiyacım var.
Çocuklar bu aktiviteye bayılıyor.
Çocuğunuz sizin dikkatinizi kendi yaptığı aktiviteye çekmeye çalışır mı?
Bir afrodizyak olarak aktiviteye sahip olabilir.
Kas kasılması ve sinir fonksiyonu iyon değişimi tarafından oluşturulan aktiviteye bağlıdır.
Gün içinde vücut ısımız yaptığımız aktiviteye bağlı olarak yükselebilir.
Antiseptikler sadece mikroplara değil aynı zamanda patojenik mantarlara karşı da aktiviteye sahiptir.
Tüm kas grupları aktiviteye katılmalıdır.
Seviyesine göre bu aktiviteye katılabilir….
Çocuklar bu aktiviteye bayılıyor.
Aktif ısınma, kasları aktiviteye hazırlamak için uzanır.
İlaç, C2C12 miyoblastlarında in vitro anabolik aktiviteye sahiptir ve bu bağlamda dihidrotestosterondan( DHT)
Bağımlılar cinsel ipuçlarına daha büyük prefrontal aktiviteye sahipti, fakat normal uyaranlara daha az beyin aktivitesi vardı( uyuşturucu bağımlılığı ile eşleşir).
sosyo-kültürel ve uluslararası aktiviteye ve öğrencilerin başarılı olmalarına yardımcı olacak çeşitli hizmetlere erişim anlamına gelir.
Çocukluk çağı obezitesine yol açan diğer faktörler arasında fiziksel aktiviteye katılmak yerine uzun saatler boyunca televizyon izlemeyi ve bilgisayarların veya video oyunlarının kullanımı yer almaktadır.
Kapsamındaki bir çocuk, hiçbir koşulda, herhangi bir cinsel aktiviteye izin verme kapasitesine sahip değildir.
Konuştuğumuz şu A notunu istiyordun ya, onun için biraz daha ders dışı aktiviteye katılman gerekiyor.
kanın içine nüfuz eder, dolayısıyla sadece tıbbi amaçlar için kullanılırlar, aktiviteye göre sınıflandırılırlar.