Bir evsiz Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Kimsenin tanımadığı bir evsiz yol kenarına uyurken eziliyor.
Çalışan bir evsiz olmuştum.
Bir evsiz.
Birkaç gün sonra bir evsiz suçu üstlendi.
Senin aç bir evsiz olduğunu söylerim.
Görgü tanığı bir evsiz ve o sırada da sarhoşmuş.
Remoda başka bir evsiz ve bir rahip.
Yine bir evsiz.
Lanie, alt tarafı bir evsiz.
Roxburyde sokakta yatan bir evsiz.
Önemli olan ise, millet, hastanın bir evsiz ya da bunak bir ırkçı olmasına bakmaksızın.
Ben Hawaii de yaşayan bir evsiz olsaydım, bu yer yerine seçeceğim tam doksan altı bin başka yer olurdu.
Union istasyonunda yaşayan bir evsiz için ne yapabileceği hakkında bazı görüşmeler yapmış.
Bir evsiz barınağında gönüllü olarak mı çalışacaksın evsiz gençlere akıl hocalığı mı yapacaksın yoksa başka tür kahramanca bir şey mi yapacaksın?
Yüksek riskli bir hayata sahip bir kurbanla başladığını biliyorduk bir hayat kadını ya da bir evsiz gibi.
akıllı kız arkadaşımın 33 yaşında bir evsiz olduğumu ve Andy Kaufmanın imzalı resminden başka değerli bir şeye sahip olmadığımı öğrenmesini istememiş olabilirim.
gökyüzünün bir yerinde, bir evsiz bir gezegende, bir nüfusu,
Güzel bir evdi.
Bermudada bir ev alabilir… ve terasında oturup çayınızı içebilirsiniz.