Elbiseli Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Elbiseli orta yaşlı bir kadın.
Şu elbiseli olan kim?
Kadife elbiseli olan Theo, demek ki tüvit kıyafetli de Eleanor.
Elbiseli adamlar.
Elbiseli olan da fena değil hani.
Parlak elbiseli havalı cazcılar şaşaalı kısmıydı.
Askısız elbiseli güzel bayan geçiyor!
Tamam ama bu elbiseli bir resmim bana lâzım.
Beyaz elbiseli bir İngiliz.
Maggienin gördüğü elbiseli kişi büyük ihtimalle sendin.
Toz pembe elbiseli Küçük bir kız duymuş.
Toz pembe elbiseli Küçük bir kız duymuş.
Seni, şey okul balosundan beri mi elbiseli görmemiştim?
sarı elbiseli, batı tarafına yöneldi.
Herkes bronz tenli ve dekolte elbiseli sarışınları istiyor.
Hipnoz, çocuk işçiler, elbiseli Kont Olaf!
Takım elbiseli erkekler! Takım elbiseli erkekler!
Sarışın, iş elbiseli.
Makyajlı, kısa elbiseli fotoğrafları var. Bir alıcıya ya da alıcılara göndermişler.
Kırmızı elbiseli bir cüce ve sandalyede oturan yaşlı adamla birlikte kırmızı bir odanın içerisindeydim.''.