ELIMIZDEKI - Yunan'ya çeviri

έχουμε
var
yok
sahip
zaten
daha
olduğunu
elimde
aldım
yanımda
στο χέρι
μπορούμε
edebilirim
olabilirim
yapabilirim
verebilirim
alabilirim
mümkün
bir
belki
acaba
daha
εχουμε
var
bizim
elimizde
burada
bir
çok
yok
var mı
είχαμε
var
yok
sahip
zaten
daha
olduğunu
elimde
aldım
yanımda
έχω
var
yok
sahip
zaten
daha
olduğunu
elimde
aldım
yanımda
έχει
var
yok
sahip
zaten
daha
olduğunu
elimde
aldım
yanımda
στα χέρια
θα αποκτήσουμε

Elimizdeki Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
İhtimal çok düşük, ancak elimizdeki tek şans bu.
Είναι μικρή ευκαιρία, αλλά είναι η μόνη ελπίδα που έχει.
Aslında, bazen elimizdeki tek şey odur.
Στην πραγματικότητα, μερικές στιγμές ήταν το μόνο που είχαμε.
Gezegenin% 73ü sudan oluşuyor yani elimizdeki tüm kaplan köpekbalıklarına ihtiyacımız olacak.
Ο πλανήτης έχει 73% νερό, Οπότε θα χρειαστούμε όσους καρχαρίες-τίγρεις έχουμε..
Strucker hakkında elimizdeki her şey silindi.
Όλα όσα είχαμε για τον Στράκερ έχουν διαγραφεί.
Chandlerın eski ev arkadaşı Yahudiydi. Elimizdeki tek mumlar bunlar.
Ο πρώην συγκάτοικος του Τσάντλερ ήταν Εβραίος κι αυτά ήταν τα μόνα κεριά που είχαμε.
Sizin olayınızdaki gerçekler, elimizdeki diğer olaylardakilerle uyuşmuyor.
Τα γεγονότα της υπόθεσής σας αντικρούουν τις άλλες υποθέσεις που είχαμε.
Jip bulduğumuz için şanslıydık çünkü bir gün önce elimizdeki tek jip bozulmuştu.
Ημασταν τυχεροί που βρήκαμε τζιπ… αφού το μόνο που είχαμε είχε χαλάσει την προηγούμενη.
Bence elimizdeki, bir seri katil
Δεν πιστεύω ότι έχετε ένα κατά συρροήν σκοπευτή
Elimizdeki her şey iyiydi.
Όλα όσα είχατε ήταν καλά.
Elimizdeki tek şey mürettebatı Krall.
To μόvo πoυ έχoυμε είναι τo πλήρωμά τoυ, Kραλ.
Şimdi de elimizdeki tek ipucunu kaybetmek üzereyiz diyorsun.
Και τώρα μου λες πως μπορεί να χάσουμε το μοναδικό μας στοιχείο.
Elimizdeki en iyi gemiyi vereceğiz.
Θα έχετε το καλύτερο μαχητικό που έχουμε..
Snarf, elimizdeki son yiyeceklerdi onlar.
Σναρφ, αυτό ήταν το φαγητό που μας είχε απομείνει.
Elimizdeki tek ipucu bu.
Μόνo αυτή την ένδειξη έχoυμε.
Olasılıklar burada düşüktür doktor. Ama elimizdeki tek şey onlar.
Είχε αμυδρές ελπίδες, αλλά ήταν οι μόνες που είχε.
O zaman elimizdeki silahlari kullaniriz.
Τότε θα χρησιμοποιήσουμε τα όπλα που έχουμε.
Elimizdeki tek koz Royu konuşturmaktı.-
Η μόνη μας ευκαιρία ήταν αν μιλούσε ο Ρόυ
Elimizdeki diğer seçeneği sen eledin.
Δεν έχουμε άλλη επιλογή μετά την μαλακία που έκανες.
Elimizdeki bilgiye göre doğum sertifikanız sahte.
Σύμφωνα με τις πληροφορίες μας, το πιστοποιητικό γεννήσεώς σου, είναι πλαστό.
Elimizdeki sadece bu.
Αυτά είναι ό.
Sonuçlar: 478, Zaman: 0.0587

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Yunan