GITME - Yunan'ya çeviri

να φύγουμε
gitmem
çıkarken
gideyim
ayrıldığımı
ayrılırken
kaçmam
çıkmak
να πάμε
gitmem
gidiyorum
ben gidiyorum
ben gideyim
giderdim
götürmek
oraya gideceğim
gidin
να πάω
gitmek
gidip
gideyim
dönmek
götürmem
giderim
girmek
çıkmak
μην πάς
gitme
να προχωρήσουμε
να φύγεις
gitmem
çıkarken
gideyim
ayrıldığımı
ayrılırken
kaçmam
çıkmak
να πάει
gitmem
gidiyorum
ben gidiyorum
ben gideyim
giderdim
götürmek
oraya gideceğim
gidin
να πας
gitmem
gidiyorum
ben gidiyorum
ben gideyim
giderdim
götürmek
oraya gideceğim
gidin
να φύγω
gitmem
çıkarken
gideyim
ayrıldığımı
ayrılırken
kaçmam
çıkmak
να φεύγουμε
gitmem
çıkarken
gideyim
ayrıldığımı
ayrılırken
kaçmam
çıkmak
να πηγαίνουμε
gitmem
gidiyorum
ben gidiyorum
ben gideyim
giderdim
götürmek
oraya gideceğim
gidin
να πηγαίνεις
gitmek
gidip
gideyim
dönmek
götürmem
giderim
girmek
çıkmak
να πηγαίνω
gitmek
gidip
gideyim
dönmek
götürmem
giderim
girmek
çıkmak

Gitme Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Sonraki durağa gitme zamanı, millet.
Ώρα να προχωρήσουμε στην επόμενη στάση, κύριοι.
Gitme zamanı, Emma.
Ώρα να φύγουμε, Έμμα.
Altı ay sonra, eve gitme zamanıydı.
Μετά από έξι μήνες, ήρθε ο καιρός να πάω σπίτι.
Donna, senin hapishaneyhe gitme fikrin… dizüstüne çökmeyi istettiriyor bana.
Ντόνα… η σκέψη να πας φυλακή, με κάνει να θέλω να πέσω στα γόνατα.
Gitme zamanı, Kensi.
Ώρα να φύγεις, Κένζι.
Bay Hanoverin öteki partneri Hollywooda gitme şansını kaybedecek.
Η άλλη συνεργάτιδα του κυρίου Χάνοβερ θα χάσει την ευκαιρία να πάει στο Χόλιγουντ.
Lutfen gitme, seni öldurecekler.
Μην πάς, σε παρακαλώ, μπορεί να σκοτωθείς.
Bir daha çalışımda gitme zamanı demektir.
Όταν το ξαναχτυπήσω, θα πει πως είναι ώρα να φύγουμε.
Yatağa gitme vakti.
ήρθε η ώρα να πάμε στο κρεβάτι.
Hadi, gitme zamanı.
Ελάτε ώρα να προχωρήσουμε.
Haftaya gideceğimize dair hüküm çıktığına göre alışverişe gitme iznim var mı?
Πως έχει αποφασιστεί να φύγουμε την επόμενη εβδομάδα άδεια για να πάω για ψώνια;?
Gitme zamanım geldiğinde hiç pişmanlık duymadan gideceğimi sanırdım.
Όταν έρθει η στιγμή να φύγω, νόμιζα πως θα μπορούσα να φύγω χωρίς καμιά τύψη.
Çocukla birlikte gitme şansın var ve sen kalıyor musun?
Έχεις την ευκαιρία να φύγεις με το παιδί,… και μένεις εδώ,?
Geç kalıyorsun, okula gitme zamanın gelmiş, tamam?
Είναι ώρα να πας στο σχολείο πριν να αργήσεις εντάξει;?
Artık liseye gitme vakti gelmiştir.
Έφτασε η ώρα να πάει γυμνάσιο.
Oraya gitme.
Μην πάς εκεί.
Pekala, Neal. Gitme vakti.
Εντάξει, Νιλ, ώρα να φύγουμε.
Sanırım güzellik merkezine gitme vakti geldi.
Εντάξει νομίζω οτι ήρθε ή ωρα να πάμε στο Σαλόνι Ομορφιάς.
İşte bu yüzden ikimiz için de bırakıp gitme zamanı geldi.
Γι αυτό νομίζω ότι ήρθε η ώρα για μας να… Να προχωρήσουμε.
Ve sonra benim işe gitme saatim gelecek.
Και έπειτα θα έρθει η ώρα να πάω στη δουλειά μου.
Sonuçlar: 2335, Zaman: 0.0868

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Yunan