Hapse Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Onun kaldıramadığı, hapse atılmamdı.
Ambulans şoförü, İtalyadaki ölümcül kazadan bir yıl sonra hapse girdi.
Hapse mi gireceğim?
Karşıtı Nikolay Vavilov hapse mahkum edildi.
Yargılanıyor ve 4 ay hapse mahkum ediliyor.
Hapse tıkılan katiller, hırsızlar, tecavüzcüler?
Altı buçuk yıl hapse mahkum oldum.
Ay öncesine, hapse girene kadar.
Denizli hadisesinde bizi de hapse attılar.
Tekrar hapse gitmek zorunda kalmak istemiyorum.
Fideli yakalarlar ve 15 yıl hapse mahkum olur.
Springerın babasını hapse gönderen mahkeme dosyasına.
Gerçeği söylediği için hapse atılanlara özgürlük gelecek.
Sachasenhausen kampında eşcinsel eylemde bulundukları gerekçesiyle suçlananların hapse atılmasını gerektiren resmî emir.
Sen onu eskiden yaptığı iş için hapse tıktın.
Beni hapse atacaklar!
Los Angeles Bankası soygununun seni hapse atan dedektifle alakası ne?
Polisler gelmek üzere. Hapse geri dönmeyeceğim!
Beni Meksikada hapse atarlar mı?
Bu çok çılgınca, değil mi kardeşini hapse atan polise aşık olmak yani.