HATTA - Yunan'ya çeviri

ακόμα και
bile
hatta
da
yine de
daha
bile hala
üstelik
de dahil
και
ve
de
da
peki
ayrıca
hem
μάλιστα
evet
hatta
aslında
tamam
peki
de
ayrıca
üstelik
emredersiniz
tabii
ή
veya
ya da
yoksa
yada
ίσως
belki
olabilir
muhtemelen
galiba
herhâlde
mesela
βασικά
aslında
temel
aslına bakarsan
ana
önemli
şey
anahtar
açıkçası
basitçe
esasen
επίσης
ayrıca
da
de
üstelik
hatta
aynı zamanda
καν
bile
khan
daha
kahn
yok
olduğunu bile
κιόλας
bile
da
de
şimdiden
zaten
hemen
hatta
çoktan
gelmez
değil mi
στη γραμμή

Hatta Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Hatta bazen çocuğu.
Μπορεί κάποιες φορές το παιδί.
Hatta bazıları seni tercih ediyor.
Κάποιοι θα σε προτιμούσα κιόλας.
Ziva, seni bir saniye bekleteceğim ama hatta kal.
Ζίβα; Θα σε βάλω σε αναμονή για ένα λεπτό. Χμ, μείνε όμως στη γραμμή.
Hatta ne kadar hızlı olduğunu düşünmem için bile beni programladılar.
Με είχαν προγραμματίσει κιόλας να πιστεύω ότι ήταν τρυφερό το πόσο γρήγορος ήσουν.
Uzlaşmada gerçekten kötü oldukları söyleniyor ve hatta soğuk algınlığı gibi gözüküyor.
Λέγεται ότι είναι πολύ κακοί στο συμβιβασμό και μπορεί να φανεί κάπως κρύο.
Bayan Hayes, Valerie Harris ikinci hatta sizi bekliyor.
Μις Χέιζ, η Βάλερι Χάρις στη γραμμή 2 για σας.
Ama bu sefer kapıyı açıp arabaya hemen biniyor. Hatta gülümsüyor.
Σ' αυτή ανοίγει την πόρτα και μπαίνει αμέσως μέσα, χαμογελάει κιόλας.
Adalet Bakanligindan Bay Martin hatta, Ajan Gaad.
Ο κύριος Μάρτιν από το Υπ. Δικαιοσύνης στη γραμμή, πράκτορα Γκαάντ.
Eğer Traska bağlayabilirsek onu kovdurabiliriz, hatta tutuklatabiliriz de.
Αν οδηγεί στον Τρασκ, θ' απολυθεί. Ίσως συλληφθεί κιόλας.
Adalet Bakanlığından Bay Martin hatta, Ajan Gaad.
Ο κύριος Μάρτιν από το Υπ. Δικαιοσύνης στη γραμμή, πράκτορα Γκαάντ.
Mesela ben hiç de hoşlanmıyorum hatta sinir oluyorum.
Όχι μόνο δε μ' αρέσει, μ' εκνευρίζει κιόλας.
Bay McQuarry, Dedektif Russo sizi arıyor. Dördüncü hatta.
ΜακΚουάιρ, έχετε κλήση από την ντετέκτιβ Ρουσό στη γραμμή 4.
Fısıldayabilen ağaçlar birbirleriyle konuşabilen hatta hareket edebilen.
Δέντρα πoυ ψιθύριζαv πoυ μιλoύσαv μεταξύ τους πoυ κoυvιόντουσαv κιόλας.
kadar kirli olduğunu göremez, hatta aldırmazsın.
ίσως να μη σε νοιάζει κιόλας.
Hatta kim var Freddy?
Ποιόν έχουμε στην γραμμή, Φρέντυ;?
Göndereceğiz ama benimle birlikte hatta kalmanız gerekiyor, tamam mı?
Θα στείλουμε, αλλά θέλω να μείνετε στην γραμμή, εντάξει;?
Hatta yeterince kederli görünürsek daha da fazla.
Κι ακόμα περισσότερα αν ήσουν αρκετά σοβαρός.
Annem, Blair, hatta sen bile ona dayanamıyorsunuz.
Η μαμά μου, η Μπλερ, ακόμη κι εσύ δεν την αντέχετε.
Hatta yaşanacak en güzel yer.
Κι ακόμα καλύτερο για να ζήσεις.
Yüzbaşı, birinci hatta Meksikadan arayan bir adam var.
Αρχηγέ, είναι ένας τύπος στην γραμμή 1 που παίρνει από το Μεξικό.
Sonuçlar: 12010, Zaman: 0.1269

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Yunan