Hatta Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Hatta bazen çocuğu.
Hatta bazıları seni tercih ediyor.
Ziva, seni bir saniye bekleteceğim ama hatta kal.
Hatta ne kadar hızlı olduğunu düşünmem için bile beni programladılar.
Uzlaşmada gerçekten kötü oldukları söyleniyor ve hatta soğuk algınlığı gibi gözüküyor.
Bayan Hayes, Valerie Harris ikinci hatta sizi bekliyor.
Ama bu sefer kapıyı açıp arabaya hemen biniyor. Hatta gülümsüyor.
Adalet Bakanligindan Bay Martin hatta, Ajan Gaad.
Eğer Traska bağlayabilirsek onu kovdurabiliriz, hatta tutuklatabiliriz de.
Adalet Bakanlığından Bay Martin hatta, Ajan Gaad.
Mesela ben hiç de hoşlanmıyorum hatta sinir oluyorum.
Bay McQuarry, Dedektif Russo sizi arıyor. Dördüncü hatta.
Fısıldayabilen ağaçlar birbirleriyle konuşabilen hatta hareket edebilen.
kadar kirli olduğunu göremez, hatta aldırmazsın.
Hatta kim var Freddy?
Göndereceğiz ama benimle birlikte hatta kalmanız gerekiyor, tamam mı?
Hatta yeterince kederli görünürsek daha da fazla.
Annem, Blair, hatta sen bile ona dayanamıyorsunuz.
Hatta yaşanacak en güzel yer.
Yüzbaşı, birinci hatta Meksikadan arayan bir adam var.