Hatta Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Ama anılar, hatta iyi olanlar bile, doyumsuz bir iştahlıdır.
Bu günler, hatta haftalar sürebilir ama.
Aber es könnte Tage dauern, oder Wochen.Hatta yolda bir kurtarma ekibi bile olabilir.
Hatta o kadar üzgünüm ki mesajla özür diliyorum.
Und tut mir leid, dass ich mich per SMS entschuldige.Beni ve hatta Mariayı da mı?
Hatta onları evlat edindi.
Hatta Jewelin dün gece burada olduğunu bilmiyor.
Hatta Josie Buhrmanım görüldüğü en son yer lise mezuniyetiydi.
Hatta belki başka bir yerde.
Vielleicht auch irgendwo anders.Bu günler hatta haftalar sürebilir.
Es wird Tage oder Wochen dauern.Hatta bizzat Puffy.
Vielleicht Puffy selbst.Hatta iki adam birbirlerini buluyorlar.
Und zwei solche Männer haben zueinander gefunden.Hatta zencilerin, muzikleri var.
Selbst die Nigger, die haben ihre Musik.Hatta Amerikayı ziyaret ederiz.
Und vielleicht besuchen wir sogar Amerika.Jack Warner birinci hatta, Bay Bluhdornı arıyor.
Jack Warner auf Leitung eins für Mr. Bluhdorn.Hatta bana bak olmaz.
Er sieht mich nicht einmal an.Hatta sana son dokuz ay yirmi üç gündür… neler olmuyor onu söyleyeyim.
Hatta gerçek olamayacak kadar iyiyim.
Tatsächlich bin ich zu gut, um wahr zu sein.Hatta benim için de değil.
Oder für mich.Hatta bir de… Ne?
Vielleicht auch ein… Was?
