HEDEF - Yunan'ya çeviri

στόχος
hedef
amaç
hedefliyoruz
προορισμός
hedef
destinasyon
yer
varış noktası
varış yeri
beldesi
yeridir
σκοπός
amaç
hedef
niyetim
amaçlıyor
στόχευση
hedef
mark
hedefleme
amacı
hedef kitleyle i̇lgili
προορισμού
hedef
destinasyon
yer
varış noktası
varış yeri
beldesi
yeridir
στοχεύουν
hedefliyorum
στόχευσης
hedef
mark
hedefleme
amacı
hedef kitleyle i̇lgili
στο στόχαστρο
στόχο
hedef
amaç
hedefliyoruz
στόχοι
hedef
amaç
hedefliyoruz
στόχους
hedef
amaç
hedefliyoruz
προορισμό
hedef
destinasyon
yer
varış noktası
varış yeri
beldesi
yeridir
στοχεύει
hedefliyorum
σκοπό
amaç
hedef
niyetim
amaçlıyor
στόχευε
hedefliyorum
στόχευσε
hedefliyorum

Hedef Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Bir hedef vardır; ama yol yoktur.
Υπάρχει ένας σκοπός, αλλά κανένας δρόμος.
Hedef alınmış olan biri.
Τον οποίο κάποιος στόχευε.
Bu hedef için uygun bir zaman belirlemek gerekir.
Να ορίσουμε μια καθορισμένη ώρα για τον σκοπό αυτό.
Hedef izleme istasyonu ve füzeler.
Στόχευση σταθμού παρακολούθησης και βλήματα.
Işığı hedef alan kırmızı yarı iletken, dalga boyu 650nm~ 670nm.
Το κόκκινο semconductor που στοχεύει το φως, μήκος κύματος είναι 650nm~670nm.
Hedef, her şey değildi A.L.I.E. Hedefe nasıl ulaştığın da önemli.
Ο σκοπός δεν είναι το παν ΑΛΙ. Έχει σημασία και πως επιτυγχάνεις τον σκοπό..
Ark reaktörü hedef aşamasını tamamladı.
Ο τοξωτός αντιδραστήρας έχει ολοκληρώσει τη φάση στόχευσης.
Orada hedef olacak.
Θα είναι στο στόχαστρο.
Dominicin, Lindseyi hedef seçme nedeninin bu olduğunu anlamışsınızdır.
Το αντιλαμβάνεσαι ότι αυτός είναι ο λόγος που ο Ντόμινικ στόχευσε την Λίντσεϊ.
Hedef sen değildin.
Δεν στόχευε εσένα.
Peki, eğer makine hedef hakkında emin değilse ne olur?
Τι συμβαίνει όμως, αν η μηχανή είναι αβέβαιη για το σκοπό;?
First Ladyyi hedef almak Gibsonun kızını geri almasına nasıl yardım edecek?
Πως βοηθάει τον Γκίμπσον να πάρει την κόρη του πίσω, η στόχευση της Πρώτης Κυρίας;?
O zavallı kadın, kocasının itibarını kurtarmak için beni hedef gösteriyor.
Η καημένη κυρία με στοχεύει για να σώσει την υπόληψη του συζύγου της.
Hedef bu değil.
Δεν είναι αυτός ο σκοπός.
Burada hedef sadece ben değilim.
Δεν είμαι μόνο εγώ στο στόχαστρο εκεί.
Hedef ve deney araçları.
Εργαλεία στόχευσης και πειραματισμού.
Silahlarını hedef alın.
Στόχευσε στα όπλα τους.
Hedef ittifaktı.
Τη συμμαχία στόχευε.
Kendine bir hedef bul. Çünkü buradan gitmen lazım.
Βρες έναν σκοπό, γιατί πρέπει να φύγεις από εδώ.
Başarı, hedef gösterir.
Άρα επιτυχία σημαίνει στόχευση.
Sonuçlar: 5669, Zaman: 0.0594

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Yunan