HUSUS - Yunan'ya çeviri

πράγμα
şey
birşey
olay
konu
var
şeyi
neyden
θέμα
konu
tema
olay
ilgili
meselesi
sorun
önemli
işi
sorunumuz
alakalı
σημείο
nokta
kısım
yerinde
spot
işaret
puan
yeri
yer
bölgesine
πτυχή
yönü
bir özellik
alanını
açıdan
husus
kat
kıvrım
ζήτημα
konu
ilgili
sorunu
meselesi
sorununu
bir mesele
önemli
πράγματα
şey
birşey
olay
konu
var
şeyi
neyden
σημεία
nokta
kısım
yerinde
spot
işaret
puan
yeri
yer
bölgesine
πτυχές
yönü
bir özellik
alanını
açıdan
husus
kat
kıvrım

Husus Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Dördüncü husus ise çok daha kritik.
Η τέταρτη κατηγορία είναι ακόμα πιο κρίσιμη.
Bu husus birçok Yüksek Mahkeme kararında açıkça benimsenmiştir.
Αυτό αναφέρεται σε πολλές αποφάσεις του ανώτατου δικαστηρίου.
Benim anlamadığım husus da tam bu noktada.
Και αυτό είναι που δεν καταλαβαίνω σε αυτό το μέρος.
Bu husus bütün Türk gazetelerinde de yeralmıştır.
Το γεγονός διατυμπανίστηκε από όλες τις τουρκικές εφημερίδες.
Bir diğer önemli husus ise koltuğun arabaya bağlanabilmesi için yeterli özelliklere sahip olunmasıdır.
Αυτό που έχει μεγάλη σημασία είναι το κάθισμα να είναι στιβαρά συνδεδεμένο με το αυτοκίνητο.
Pek iyi bilinmeyen husus Appleın son derece gelişmiş bir vergiden kaçınma sistemine sahip olduğudur.
Αυτό που δεν είναι τόσο γνωστό είναι το προηγμένο σύστημα φoρoαπαλλαγής της ΑppΙe.
Bir başka husus huzur meselesi.
Να και άλλη μια απορία της Ειρήνης.
Bir diğer husus ise duygulardır.
Ένας άλλος παράγοντας είναι τα συναισθήματα.
Bir diğer önemli husus ise ormanlarımızın korunmasıdır.
Άλλο στοιχείο σημαντικό είναι η προστασία των δασών.
Belirttiğm husus sadece bir örnek idi.
Η απόφαση που προαναφέραμε είναι ένα μόνο παράδειγμα.
Bir diğer önemli husus ise servisin yedek parça hizmetidir.
Ένας άλλος σημαντικός παράγοντας είναι το κομμάτι του σερβίς.
İkinci husus ise paketleme hususudur..
Ο δεύτερος παράγοντας είναι η συσκευασία.
Husus, beslenme ile gerçekleşir.
Το αδυνάτισμα γίνεται με διατροφή.
Aynı husus Afganistanın işgali için de geçerlidir.
Το ίδιο αλαλούμ και με την εισβολή στο Αφγανιστάν.
Bir başka husus, her ne kadar 8.
Σε κατάσταση, όλα πάνω από 8.
Burada en önemli husus Türkiye Rusya ilişkileridir.
Ο κρίσιμος παράγοντας εδώ είναι οι σχέσεις της Ρωσίας με την Τουρκία.
Oysa bu husus, hukuk açısından son derece önemlidir.
Η απόφαση αυτή είναι νομολογιακά ιδιαίτερα σημαντική.
Bu husus, Althusserin pek bilmediği
Αυτό ήταν κάτι που ο Althusser δεν γνώριζε καλά
Lakin bir husus kaydetmeyi unutmuşsunuz.
Ξεχάσατε όμως να αναφέρετε μια παράγραφο.
Bu husus konuyla ilgilenen diğer araştırmacılar tarafından da dile getirilmiştir.
Την έρευνα ενστερνίστηκαν και άλλοι επιστήμονες που ασχολούνται με το θέμα.
Sonuçlar: 103, Zaman: 0.0735

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Yunan