Husus Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bu iki önemli husus analizimiz bakımından veridir.
Bu husus böyledir, ona göre hareket etsinler!
Ve bu husus KAPta açıklanır.
Tereddüt ettiğiniz husus nedir tam olarak?
Bir diğer önemli husus ise yeni yatırımlar ile alakalı olanıdır.
Bir diğer önemli husus ise, insanlar için üretilmiş şampuanları kullanmamaktır!
Bu husus özellikle piyasa gözetimi faaliyetlerinin tarafsızlığının garantisidir.
Ancak 1-2 husus var ki bunlar biraz can sıkıcı.
Hallolunacak husus, mevcut demiryollarının durumu idi.
İkinci husus ise çocuklarının durumuyla ilgili beklentiler.
Bu husus özellikle garanti ile ilgili olabilecek muhtemel durumlarda.
O husus, sahibi için olmuştur.
Önemli husus, atlayışların devamlılığını tam bir dakika boyunca sürdürmektir.
Mutlak ve doğru olan husus da şudur.
Belirtmeye gerek yok ki, bu husus MK içindeki ilişkileri kötüleştirmek zorundaydı.
sandalyelerdeki bir dizi husus değerlendirilmelidir.
Kendilerinden yararlanacağımız birçok husus var.
Aslında, burada iki husus karıştırılıyor.
Haberde en önemli husus eksik kalmış.
Benim de sizle paylaşmak istediğim, bir husus vardı.