ILIŞKIYI - Yunan'ya çeviri

σχέση
ilişki
ilgili
bağlantı
alakası
ilgisi
bir ilgisi
συσχέτιση
ilişki
bir bağlantı
korelasyon
bir bağıntı
bir bağ
δεσμό
bağ
bağlantı
ilişki
σχέσεις
ilişki
ilgili
bağlantı
alakası
ilgisi
bir ilgisi
σχέσης
ilişki
ilgili
bağlantı
alakası
ilgisi
bir ilgisi
σχέσεων
ilişki
ilgili
bağlantı
alakası
ilgisi
bir ilgisi

Ilişkiyi Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
İki görüş arasındaki ilişkiyi karşılaştırmak veya göstermek için kullanın.
Χρησιμοποιείται για τη σύγκριση ή την εμφάνιση της σχέσης μεταξύ δύο ιδεών.
Sosyal ilişkiyi kastediyorum.
Εννοώ κοινωνική συνεύρεση.
Bu ilişkiyi mahveder.
Περισσότερα για τη σχέση σου.
Tüm ilişkiyi bir geceye sıkıştırdık ve bir aile olmanın tüm evrelerini atlamış olduk.
Ολoκληρώσαμε μια σχέση σε μια vύχτα και περάσαμε απευθείας στο στάδιο της oικογένειας.
Bu organik ilişkiyi etkili bir şekilde katkıda bulunur daha fazla testosteron üretimini.
Αυτή η οργανική σύνδεση αποτελεσματικά, επίσης, συμβάλλει στην μεγαλύτερη παραγωγή τεστοστερόνης.
Komşularla ilişkiyi kesmekten bahseder.
Διακόπτει τη συνομιλία της με τους γείτονες.
Peki bu gizemli ilişkiyi nasıl açıklıyorum?
Τι εξήγηση δίνω, λοιπόν, σε αυτή τη μυστηριώδη συγγένεια;?
Ya ilişkiyi istiyorsun ya da istemiyorsun.
Ή θέλεις μια σχέση, ή δεν θέλεις.
Bir süredir bu ilişkiyi kuruyordum ve ona sormayı bekliyordum.
Έχτιζα αυτήν την σχέση καιρό και περίμενα να της το ζητήσω.
Ikisi de ilişkiyi bitirme konusunda kararsız kalırlar.
Οι δυο γυναίκες αποφάσισαν να δώσουν τέλος στη σχέση.
Kıskançlık birçok ilişkiyi bitme noktasına kadar getirir.
Η ζήλια μπορεί να φέρει πολλά προβλήματα σε μια σχέση.
İstemek ilişkiyi güçlü tutar.
Μας κρατάει αφοσιωμένους στη σχέση.
Diana hastanede ilişkiyi kanıtlayan bir şey buldu.
Η Νταιάνα έμαθε κάτι στο νοσοκομείο που αποδεικνύει πως ήταν κάτι παραπάνω από δεσμός.
Gördün mü? İletişim ilişkiyi bir arada tutan yapıştırıcı gibidir.
Βλέπεις, η επικοινωνία είναι η κόλλα η οποία δένει μία σχέση.
Aksi takdirde ilişkiyi devam ettirmek sizin için çok zor olacaktır.
Διαφορετικά, θα είναι πολύ δύσκολο να μπορέσει να συνεχιστεί η σχέση.
Hattie, sizi bu ilişkiyi üniversiteye yaymakla tehdit ediyor muydu?
Ήταν Hattie απειλώντας να πει το πανεπιστήμιο για τη σχέση σας;?
Eniştesiyle yattığını ve ilişkiyi bitirmek istedi diye eniştesinin onu öldürmüş olabileceğini mi?
Ότι πηδιόταν με τον γαμπρό της και τη σκότωσε επειδή τον χώρισε;?
Aralarındaki ilişkiyi doğruluyor musun?
Επιβεβαιώνεις το σύνδεσμο μεταξύ τους;?
ABD için ilişkiyi bitirme zamanı.
Καιρός να τελειώνουμε με την ΕΕ.
Bana ilaç vermek ilişkiyi korumak için en iyi yöntem sayılmazdı.
Δεν νομίζω πως με το ναρκώσεις ήταν ότι καλύτερο για να διατηρήσεις μια σχέση.
Sonuçlar: 1753, Zaman: 0.0421

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Yunan