INANMAYA - Yunan'ya çeviri

να πιστεύω
inanmak
düşünmeye
inanıyorum
düşünüyorum
inanırdım
güvenmeyi
bence
να πιστεύουν
inanmak
düşünmeye
inanıyorum
düşünüyorum
inanırdım
güvenmeyi
bence
να πιστεύει
inanmak
düşünmeye
inanıyorum
düşünüyorum
inanırdım
güvenmeyi
bence
να πιστεύεις
inanmak
düşünmeye
inanıyorum
düşünüyorum
inanırdım
güvenmeyi
bence
να πιστέυεις
inanmaya

Inanmaya Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
O zaman neden en kötüsüne inanmaya hazırdın.
Αλλά γιατί ήσουν τόσο έτοιμη να πιστέψεις το χειρότερο;
Onun yaşadığına ve duyarlı olduğuna inanmaya başlayacaksınız.
Αρχίζετε να πιστεύετε πως είναι ζωντανό και με αντίληψη.
Sadece korkuyorlar, inanmaya korkuyorlar.
Ή απλά φοβούνται. Φοβούνται να πιστέψουν.
Her şeye inanmaya hazırızdır.
Έτοιμοι να πιστέψουμε τα πάντα.
Çünkü herkesin birine inanmaya ihtiyacı vardır.
Γιατί ο κόσμος έχει ανάγκη να πιστέψει σε κάποιον.
Bu durum, bizi Allahın varlığına inanmaya götürmelidir.
Πρέπει να δώσουμε προσοχή στο να πιστέψουμε στο γεγονός του Θεού.
Eğer seni inanmaya ittiysem.
Αν σε άφησα να πιστέψεις.
Bir kaç saat önce kapıyı açtığında Tanrıya inanmaya başladım.
Όταν άνοιξες την πόρτα πριν λίγες ώρες, κόντεψα να πιστέψω στον Θεό.
Belki artık inanmaya hazırsındır.
Ίσως τώρα είσαι έτοιμος να πιστέψεις.
Kendinize ve aşka inanmaya devam edin.
Να πιστέψεις στον εαυτό σου και στην αγάπη πάλι.
Sizler Tanrıya inanmaktasınız; aynı zamanda bana inanmaya da devam edin.
Πιστεύετε στον Θεό¨ συνεχίστε να πιστεύετε και σε μένα.
Artık kasıtlı yaptığına inanmaya başladım….
Τώρα θα αρχίσετε να πιστεύετε πως το κάνω επίτηδες.
Sadece bir kez daha yaparsa doğru olacağına inanmaya karar verim.
Αποφάσισα να πιστέψω ότι ακόμη μια μόνο φορά θα ήταν αρκετή.
O zaman o, herhangi bir aptalca saçmalığa inanmaya hazırdır.
Είστε πρόθυμοι να πιστέψετε την οποιαδήποτε ανοησία.
Yani beni gerçekten de şeytan gibi bir şey olduğuma inanmaya zorladı.
Εννοώ, ότι πραγματικά με έκανε να πιστέψω ότι ήμουν ο Διάβολος ή κάτι τέτοιο.
Sadece kendi gözlerine inanmaya cesaret edemiyordu.
Δεν τολμούσε να πιστέψει στα ίδια της τα μάτια.
Bir günlük yemeğimiz kaldı ve her şeye inanmaya hazır konumdalar.
Έχουμε φαγητό, για άλλη μία μέρα… Και είναι έτοιμοι να πιστέψουν οτιδήποτε.
Ve ciddi bir bilim adamı olarak Ajan Mulderın teorilerine inanmaya geldiniz.
Και, ως σοβαρός επιστήμονας, καταλήξατε να πιστέψετε τις θεωρίες του Μώλντερ.
Cassandra Noel Babaya inanmaya başladı.
Κασσάνδρα πρέπει να πιστέψεις στον Άγιο Βασίλη.
Seks seni hep aptallaştırır, her şeye inanmaya hazır hale getirir.
Το σεξ πάντα σ΄έκανε χαζό, έτοιμο να πιστέψεις οτιδήποτε.
Sonuçlar: 557, Zaman: 0.0579

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Yunan