INANMAYA - Almanca'ya çeviri

zu glauben
inanmak
düşünmeye
inanır
inanın
zum Glauben
zu vertrauen
güvenmek
inanmaya
güvenin
zu der Annahme

Inanmaya Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Harbi harbi Tanrıya inanmaya başlıyorum.
Langsam fange ich an, an Gott zu glauben.
Neye inanmaya başladığımı biliyor musun?
Weißt du, was ich langsam glaube?
Mucizelere inanmaya başladığını söylüyor,
Sie sagt, sie glaubt jetzt an Wunder.
Sana inanmaya çalışıyorum Shinzon.
Ich versuche, Ihnen zu glauben.
Sana Tanrıya nasıl inanmaya başladığımı anlattım mı?
Habe ich dir erzählt, warum ich an Gott glaube?
İsaya inanmaya başladığımdan beri hiç bu kadar sıkılmamıştım.
Seit ich nicht mehr an Gott glaube, hab ich mich nicht so gelangweilt.
Hayalet hikâyelerine inanmaya başlasanız iyi olur Bayan Turner.
Sie sollten an Geistergeschichten glauben, Miss Turner.
Beni inanmaya teşvik etti.- Bende.
Ich auch. -Ja, hat mich glauben lassen.
Sana inanmaya çalışıyorum.
Ich will dir ja glauben.
Ona inanmaya korkuyor musun? Özellikle senin için.
Du hast Angst davor, ihr zu glauben? Ausgerechnet du.
Size inanmaya devam etmeyi çok istiyordu.
Er wollte so sehr weiterhin an Sie glauben.
Ve bana inanmaya devam etmeni istiyorum.
Und du musst weiter an mich glauben.
Sırf siz hayaletlere inanmaya karar verdiniz diye tahliye emri vermeyeceğim.
Ich ordne keine Evakuierung an, nur weil ihr plötzlich an Geister glaubt.
Onun yalanlarına inanmaya devam ettim.
Ich glaubte ihm weiter all seine Lügen.
Mucizelere inanmaya başladığını söylüyor.
Sie sagt, sie glaubt jetzt an Wunder.
Aynada gördüklerine, inanmaya başlar… ve içindeki duyguları, unutur musun?
Glaubt man dann das, was du im Spiegel siehst, und vergisst, was du in dir fühlst?
İnsanlar inanmaya meyillidir. Anlayacaksın Peter.
Du wirst es verstehen, Peter. Die Menschen müssen glauben.
Sadece inanmaya başlaman lazım.
Du musst nur anfangen, daran zu glauben.
Javier, sana inanmaya hazırım ama bir yargıç inanmaz..
Ich glaube Ihnen, Javier, aber ein Richter wird es nicht.
Dorisin bana inanmaya başladığını hissediyordum.
Ich dachte, Doris begann, an mich zu glauben.
Sonuçlar: 530, Zaman: 0.049

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca