SIE GLAUBT - Turkce'ya çeviri

düşünüyor
denkt
glaubt
hält
meint
erwägt
inanıyor
glauben
sanıyor
denkt
glaubt
halten
ist
er meint
inanmıyor
glauben
vertrauen
annahme
der glaube
inanır
glauben
zannediyor
inandığını
glauben
vertrauen
annahme
der glaube
inandığı
glauben
vertrauen
annahme
der glaube
i̇nandığı
glauben
vertrauen
annahme
der glaube
inanırsa
glauben

Sie glaubt Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Sie glaubt, dass heute die Apokalypse passiert.
Bugün kıyametin kopacağına inanıyor.
Sie glaubt mir nie.
Bana asla inanmıyor.
Sie glaubt, dass sie eine direkte Verbindung zu Jesus hat.
İsayla arasında direkt bir hat olduğunu sanıyor.
Nein.- Sie glaubt, dass das stimmt.
Hayır.- Doğru olduğunu düşünüyor.
Sie glaubt, dass ich alles klaue.
Her şeyi çalıyorum zannediyor.
Sie hat gesagt, sie glaubt mir, Dad.
Bana inandığını söylemişti baba.
Wenn sie glaubt.
Eğer inanır.
Sie glaubt, ich könnte… eine medizinisch induzierte Menopause versuchen.
Ona göre menopozu deneyebilirmişim yani tıbbi olarak.
Sie glaubt alles, was man ihr sagt.
Hayal görüyor ve her söylenene inanıyor.
Sie glaubt, dass Si-hyeon gerne malt.
Si-hyeonun çizmeyi sevdiğini sanıyor.
Sie glaubt, Hanna hätte ihre Tochter getötet.
Hannanın kızını öldürdüğünü düşünüyor.
Sie glaubt kein Wort von all dem.
Çünkü tek kelimesine bile inanmıyor.
Sie glaubt, es herrsche Krieg.
Savaş var zannediyor.
Sie fährt zu einer Farm, auf der sie glaubt, Ronald zu finden.
Ronaldın tutulduğuna inandığı bir çiftlik evine gidiyor.
Frea weiß, woran sie glaubt.
Freya bunu yapman gerektiğini söylüyor… Frea neye inandığını biliyor.
Sie glaubt alles. -Nicht.
Yapma, hemen inanır.
Ja. Sie glaubt, dass er etwas über ihre Mutter weiß.
Evet. Annesi hakkında bir şey bildiğine inanıyor.
Sie glaubt, sie kümmert sich um ihre eigenen Finanzen.
Parasını kendinin idare ettiğini sanıyor.
Sie glaubt, ich bin eine schlechte Mutter.
Kötü bir anne olduğumu düşünüyor.
Sie glaubt an kein glückliches Ende.
Sonsuza dek mutlu olduğuna inanmıyor.
Sonuçlar: 454, Zaman: 0.055

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce