Inkâr Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Ve eğer bunu anlatırsan burada olduğumu inkâr ederim.
Bu durum, siniklik ya da inkâr davranışına yol açmaktadır.
Klasik inkâr'' ifadesini not edemeyeceğime göre, devam.
Bayan Crosbie, bu tür bir şey yazdığını inkâr ediyor.
Ama sanırım işini kaybetme korkusuyla bu konuşmayı inkâr edecektir.
Soruşturma sonlanana dek hiçbir şeyi teyit ya da inkâr etmeyeceğim.
Hükmün Kralda olduğunu hâlâ inkâr ediyorlar.
İlk önce inkâr gelir.
aşkın kurumuş nehrini inkâr ediyor.
Eğer Wanglera gidip bana söylediklerini söylersem, bunu inkâr edecektir.
Ölülerin yardımını inkâr ederler.
Harryi severim ama çok fazla terleyen biri olduğunu da inkâr edemem.
Evet, ilk dört ay inkâr içinde geçti.
Vahiy Kitabının hayret verici ve bazen kafa karıştırıcı görümler içerdiğini kimse inkâr etmez.
Evet, inkâr ediyorum.
Kutsal ayı insanlarla yüzleşerek kutluyor, İblis ve cehennemi inkâr ediyorlar.
Doğal olarak herşeyi inkâr edecektir.
Bu umut değil, bu inkâr.
Bir ateist Tanrının varlığını inkâr eden biridir.
Suçlular hep inkâr eder.