ISTEMEZSIN - Yunan'ya çeviri

δεν θέλεις
istemiyorum
ihtiyacım yok
ben
δεν θες
istemezsin
istemiyor musun
ihtiyacın yok
değil mi
δεν θές
istemezsin
δε θες
istemezsin
istemiyor musun
ihtiyacın yok
değil mi
δε θέλεις
istemiyorum
ihtiyacım yok
ben
δεν θέλετε
istemiyorum
ihtiyacım yok
ben
δεν θέλω
istemiyorum
ihtiyacım yok
ben

Istemezsin Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Bunu istemezsin, bunu istemezsin Bunu istemezsin, bunu istemezsin!.
Δεν θέλω αυτό! Δεν θέλω αυτό! Δεν θέλω αυτό!
Onu bulmak istemezsin.
Δεν θέλετε να το βρείτε.
Bir çocuğa söz verirsen onu hayal kırıklığına uğratmak istemezsin.
Όταν υπόσχεσαι κάτι σ' ένα παιδί, δε θες να το απογοητεύσεις.
İç çamaşırı partisinden bir gün önce kız arkadaş istemezsin.
Δε θέλεις γκόμενα μια μέρα πριν από το πάρτι με εσώρουχα.
Bundan keyif almamı istemezsin, değil mi?
Δεν θέλεις να μου δώσεις τέτοια χαρά, έτσι δεν είναι;?
Beni dinle dostum, bunu şimdi yapmak istemezsin.
Άκουσέ με φίλε, δεν θες να το κάνεις αυτό τώρα.
Ayrıca bu pis silahın polisler geldiğinde, elinde olmasını istemezsin.
Και σοβαρά, δεν θέλετε ένα όπλο, όταν έρθουν οι μπάτσοι.
Çünki iğrenç yanıklar olmasını istemezsin.
Επειδή δεν θέλω να καείς.
Avukatın söylediklerini hatırla. Düşüncesizce bir şey yapmak istemezsin.
Θυμήσου τι είπε ο δικηγόρος, δε θες να κάνεις κάτι επιπόλαιο.
Eski bandajlardan mikrop kapmak istemezsin değil mi?
Δε θέλεις να μολυνθείς από παλιούς επιδέσμους, έτσι δεν είναι;?
Bunu bilmek istemezsin, Fay.
Δεν θέλεις να ξέρεις Φέϊ.
Çünkü Roger Dillonı öldürmek suçundan, hapse girmek istemezsin.
Επειδή δεν θες να πας φυλακή για το φόνο του Ρότζερ Ντίλον.
Meyve demetlerinin çok büyük olmasını istemezsin. Yoksa asla olgunlaşmazlar.
Δεν θέλετε το μούρο συστάδες να πάρει πάρα πολύ μεγάλο, ή δεν πρόκειται ποτέ να ωριμάσουν.
Sürtük, güven bana, Veeyi zora sokmak istemezsin.
Bitch, πιστέψτε με, δεν θέλω σύντομο Vee.
Tüm gün mutfaktasındır ama yemeğe bakmak istemezsin.
Σ τη κουζίνα όλη μέρα. Δε θες να κοιτάζεις το φαγητό.
Yalnız olmak istediğini sanıyorsun ama güven bana istemezsin.
Νομίζεις ότι θες να είσαι μόνος αλλά πίστεψέ με, δε θέλεις.
Ardına da bakma çünkü olacakları görmek istemezsin.
Και μην κοιτάξεις πίσω γιατί δεν θέλεις να δεις τι θα επακολουθήσει.
Jimmy, beni dinle, güven bana Amsterdama gitmek istemezsin.
Τζίμι, άκουσε με. Δεν θες να πας στο'μστερνταμ. Εμπιστεύσου με.
Yani, daha önce olanları tekrar etmek istemezsin.
Αυτό σημαίνει ότι δεν θέλετε να επαναλάβετε κάτι που έχει συμβεί πριν.
Geç kalmak istemezsin.
Δεν θέλω να αργήσω.
Sonuçlar: 1807, Zaman: 0.0742

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Yunan