KARŞILIKLI - Yunan'ya çeviri

αμοιβαία
karşılıklı
ortak
διμερών
bilateral
ikili
karşılıklı
αμοιβαιότητα
karşılıklılık
mütekabiliyet
ανταλλαγή
takas
ticaret
döviz
değişimi
alışverişi
paylaşımı
takası
değiş tokuş
mübadelesi
karşılığında
θα ανταλλάξουν
ανταποδοτική
αντάλλαγμα
karşılığında
αμοιβαίο
karşılıklı
ortak
αμοιβαίας
karşılıklı
ortak
αμοιβαίες
karşılıklı
ortak
διμερείς
bilateral
ikili
karşılıklı
διμερούς
bilateral
ikili
karşılıklı
διμερή
bilateral
ikili
karşılıklı
ανταλλαγής
takas
ticaret
döviz
değişimi
alışverişi
paylaşımı
takası
değiş tokuş
mübadelesi
karşılığında
αμοιβαιότητας
karşılıklılık
mütekabiliyet

Karşılıklı Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Sadece ticareti değil karşılıklı yatırımları da teşvik etmeliyiz.
Δεν επιθυμούμε να αυξήσουμε μόνο το διμερές εμπόριο, αλλά και να προωθήσουμε τις επενδύσεις.
Karşılıklı hedefleri var.
Να έχουμε αμοιβαίους στόχους.
Karşılıklı şüphe ve gezegenler arası savaş.
Αμoιβαία έλλειψη εμπιστoσύνης και διαπλανητικό πόλεμo.
Tarafların karşılıklı yok olması.
Bέβαιη αμoιβαία καταστρoφή.
Toplantı karşılıklı tartışmalarla sona erdi.
Οι συζητήσεις τερματίστηκαν με αμοιβαίους αφορισμούς.
Karşılıklı güven ve yardımlaşma.
Αμoιβαία εμπιστoσύνη και βoήθεια.
Yaşımdayken onunla tanıştık- karşılıklı arkadaşların partisinde.
Τον συνάντησα όταν ήμουν 29 ετών- σε ένα πάρτι αμοιβαίων φίλων.
Sağlıklı bir ilişkinin temeli dürüstlük ve karşılıklı saygıdır.
Η βάση μιας υγιούς σχέσης είναι η ειλικρίνεια και ο αμοιβαίος σεβασμός.
Burada en zor olan nokta, karşılıklı verilecek ödünlerin dengesidir.
Εδώ το πλέον δύσκολο σημείο είναι η ύπαρξη της ισορροπίας των αμοιβαίων υποχωρήσεων που θα γίνουν.
İki ülke karşılıklı yatırımları artırmak için birlikte çalışmaya da karar verdi.
Οι δύο χώρες συμφώνησαν επίσης να συνεργαστούν για να ενισχύσουν τις αμοιβαίες επενδύσεις.
Karşılıklı eğitim gerekiyor.
Χρειαζόμαστε αλλιώτικη παιδεία.
Karşılıklı suçlamalar devam ederken, geçtiğimiz yıl tüm teslimatlar tamamlandı.
Και ενώ συνεχίζονταν οι αμοιβαίες κατηγορίες ολοκληρώθηκαν πέρσι όλες οι παραδόσεις.
Karşılıklı olarak birbirinize el bombası fırlatıyorsunuz.
Θα πετάει χειροβομβίδες ο ένας στον άλλον.
Karşılıklı takdir töreninizi bugün yeterince izledim.
Είδα αρκετά απ' τον αμοιβαίο θαυμασμό σας για μια μέρα.
Ülke paralarının karşılıklı değeri bulmaca.
Σε κίνδυνο η χώρα από τα αμοιβαία κεφάλαια.
Potansiyel olarak karşılıklı yarar sağlayacak ticaret imkanı yoktur.
Η αλήθεια είναι πως τίποτα δεν μπορεί να απαγορεύσει το αμοιβαίο επωφελές εθελοντικό εμπόριο.
Mülakat karşılıklı sohbet şeklinde gerçekleşti.
Οι συζητήσεις γίνονται με ένα αμοιβαίο τρόπο.
Geriye kalan her şey karşılıklı ve tecrit edici bir yanılsamadır.”- Stefan Molyneux.
Οτιδήποτε άλλο είναι απλά μια αμοιβαία ψευδαίσθηση που απομονώνει»- Stefan Molyneux.
Hayırseverlik karşılıklı değildir.
Η φιλανθρωπία δεν είναι αλληλοβοήθεια.
Sanader, Hırvatistan ve Sırbistanın karşılıklı bir AB geleceği olduğunu söyledi.
Όπως ανέφερε, η Κροατία και η Σερβία έχουν κοινό μέλλον στην ΕΕ.
Sonuçlar: 1944, Zaman: 0.0635

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Yunan