Lisedeki Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Ve sadece birkaç saat önce sevdiğim herkes lisedeki son gününü geçirmişti.
Lisedeki dört yılımızda birbirimize tek bir kelime bile etmedik.
Pekala… Saat 7:53 ve lisedeki takma adlardan konuşuyoruz millet.
Lisedeki o Michael Fitzsimmons denen çocuktan da bir kitap var.
Neden buradayım? Sonra lisedeki İngilizce öğretmenimin söylediklerini hatırladım.
Bu lisedeki takma adımdan çok daha iyi.
Aynı lisedeki gibisin.
Lisedeki bir çocuk başlatmıştı.
Şu lisedeki tornado, o sendin, değil mi?
Belediye binasının korunması, lisedeki yeni kütüphane.
Aman Tanrım, bu benim lisedeki arabam.
Tıpkı lisedeki gibi, değil mi?
Lisedeki sığ ve bencil kızlardan bıktım artık.
Neden kimse lisedeki erkek arkaşımı arasın ki?
Hani şu lisedeki salak var ya.
Hadi, lisedeki gibi olacak ama eve istediğin kadar geç dönebileceksin.
Lisedeki kızlar okullarda polis tarafından şiddete maruz kalıyorlar.
Lisedeki ikinci yilimda.
Hey Mon, lisedeki kıyafetlerin hâlâ duruyor mu?
Bu lisedeki en mutlu gün olmalıydı.