MIKTARDA - Yunan'ya çeviri

ποσότητα
miktar
sayısı
hacmi
ποσό
miktar
tutar
rakam
ücret
para
toplamı
parayı
meblağ
αριθμό
numara
rakam
no
sayısı
sayı
miktarı
όγκο
tümör
hacmi
hacim
miktarı
δόση
doz
dozaj
taksit
payı
miktarda
dilimini
μεγάλη
büyük
koca
harika
uzun
kocaman
yüksek
yetişkin
big
iri
yüce
ποσοστό
rakam
pay
oranı
yüzdesi
oranını
yüzde
hızı
payı
miktarda
sayısı
περιεκτικότητα
bakımından
içerik
oranı
miktarı
yüksek
muhtevasına
ποσότητες
miktar
sayısı
hacmi
ποσά
miktar
tutar
rakam
ücret
para
toplamı
parayı
meblağ
ποσότητας
miktar
sayısı
hacmi
ποσοτήτων
miktar
sayısı
hacmi
ποσού
miktar
tutar
rakam
ücret
para
toplamı
parayı
meblağ
αριθμός
numara
rakam
no
sayısı
sayı
miktarı
όγκος
tümör
hacmi
hacim
miktarı
ποσών
miktar
tutar
rakam
ücret
para
toplamı
parayı
meblağ
δόσεις
doz
dozaj
taksit
payı
miktarda
dilimini
αριθμού
numara
rakam
no
sayısı
sayı
miktarı
όγκους
tümör
hacmi
hacim
miktarı
μεγάλο
büyük
koca
harika
uzun
kocaman
yüksek
yetişkin
big
iri
yüce

Miktarda Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Yüksek miktarda magnezyuma ihtiyacı vardır.
Χρειάζεται υψηλές δόσεις μαγνησίου.
Yüksek miktarda, diyebiliriz.
Μεγάλος αριθμός, θα έλεγα.
Bu gereksinimin tamamlanmasının ardından, oyuncuya karşılaştırılabilir miktarda bir bonus teklif edilir.
Με την ολοκλήρωση αυτής της απαίτησης, ο παίκτης προσφέρει στη συνέχεια ένα μπόνους συγκρίσιμου ποσού.
Bu planların içinde çok miktarda yeni araçların üretilmesi zorunluluğunu görüyoruz.
Στα πλαίσια αυτών των σχεδίων, βλέπουμε την ανάγκη παραγωγής ενός μεγάλου αριθμού νέων οχημάτων.
Ticari veri aşırı miktarda Internet bağlantınızı yavaşlatır.
Ο υπερβολικός αριθμός των εμπορικών διαφημίσεων επιβραδύνει την σύνδεσή σας στο Internet.
Tamam mı? Radikal miktarda özerklik.
Εντάξει; Ριζοσπαστικές δόσεις αυτονομίας.
Sanik 5bin rupi kefalet odemesine ve ayni miktarda senet yapilmasina karar verilmistir.
Ο αιτών να προσκομίσει ένα ομόλογο των 5 εκατομμύριών… και αξιογράφων παρόμοιου ποσού.
Çok miktarda gönderimiz var ve uzun süre onlarla işbirliği yapıyor.
Έχουμε τους μεγάλους όγκους των αποστολών και έχουμε συνεργαστεί με τους για μακροπρόθεσμο.
Muazzam miktarda kanıt nedeniyle,
Λόγω του τεράστιου αριθμού αποδεικτικών στοιχείων,
Cesetlerin kıyafetlerindeki yapılan araştırmalarda ise yoğun miktarda radyoaktif madde tespit edildi.
Σε έρευνες που έγιναν στα ρούχα των νεκρών ανακαλύφθηκαν ισχυρές δόσεις ραδιενέργειας.
Ardından bu kişilerin serbest bırakılması için ailelerinden yüklü miktarda para isteniyordu.
Απαιτούσαν εκβιαστικά από τους συγγενείς τους την καταβολή χρηματικού ποσού προκειμένου να τους απελευθερώσουν.
Sonuç olarak, büyük miktarda.
Ως αποτέλεσμα, μεγάλος αριθμός.
Ödeyebilecek durumda. Hem yüklü miktarda bahşiş de alırsın.
Είναι καλή για αυτό, συν και ένα μεγάλο πουρμπουάρ.
Buna rağmen çocukların çok miktarda aşıya ihtiyacı var.
Ακόμα και τότε, τα παιδιά χρειάζονται πολλές δόσεις του εμβολίου.
Ağır ve fazla miktarda yemek yemeyin.
Μη φας ένα μεγάλο και βαρύ γεύμα.
Nanoteknoloji, sensörlerin çok az miktarda kimyasal buharı tespit etmesini sağlayabilir.
Χημικοί Αισθητήρες Η νανοτεχνολογία μπορεί να επιτρέψει σε αισθητήρες να ανιχνεύουν πολύ μικρές ποσότητες χημικών αερίων.
İdrarınızdaki çok az miktarda kanı bile görmezden gelmemelisiniz.
Δεν θα πρέπει να αγνοηθεί, ακόμη και μια μικρή ποσότητα αίματος στα ούρα σας.
Örnek olarak alınacaktan fazla miktarda beyin-omurilik sıvısı alındı senden.
Το εγκεφαλονωτιαίο υγρό που σου πήραμε δεν ήταν λίγο.
Bu miktarda biraz fazla kaldık.
Έχουμε κολλήσει στο ποσό αυτό εδώ και λίγη ώρα.
Bu, çok miktarda sargı malzemesi gerektiren çok zaman alan bir işlemdir.
Πρόκειται για μια πολύ χρονοβόρα διαδικασία, απαιτώντας μεγάλη ποσότητα υλικού επίδεσης.
Sonuçlar: 2756, Zaman: 0.0495

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Yunan