Olmak zorundadır Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Lokmanız birinci sınıf olmak zorundadır.
Dilin anlamı olmak zorundadır.
Tüm bu konuşmalar olmak zorundadır.
Bana kalırsa bu eğitim gerçekten mükemmel olmak zorundadır.
Siyasetçi rol model olmak zorundadır.
Öyle olmak zorundadır, çünkü cinsellik yaşamdır.
Kolektif olmak zorundadır.
Büyük olmak zorundadır.
Bir ilk sebep olmak zorundadır.
İnsan niçin iyi, doğru, dürüst olmak zorundadır?
Kişi her zaman kontrollü olmak zorundadır.
Telefon Rootlu Olmak Zorundadır.
Ancak bizim komşu devletlerle de ilişkilerimiz iyi olmak zorundadır.
Yükler birbirlerine göre hareketsiz olmak zorundadır.
Bu hükümet başarılı olmak zorundadır….
O zaman geçmişe ait bilgilerimiz kurgusal değil bilimsel olmak zorundadır.
Oprah bile bunu söyler( demek ki doğru olmak zorundadır).
Evet, çünkü sadece LA da genel nezaket kuralları kanun olmak zorundadır.
Hatta makyajının da aynısı olmak zorundadır.
Devlet tutarlı olmak zorundadır.