Soğuk Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bana soğuk bir bira servis etmediğin sürece buraya oturamazsın.
Doktor sigarayı bırakmasını, ve soğuk gecelerde balığa gitmemesini tembihledi.
Şu oturduğun kulübe soğuk oluyor, değil mi?
Seni soğuk bira ile bekleyeceğim.
Soğuk bir rüzgar, korkunç bir halk
Bunun ne olduğunu bana söyleyecek kişiye hakiki soğuk bir bira ısmarlayacağım.
O kadar soğuk ki, ayıların yanına gidip mağaralarında onlarla birlikte yatarım.
Kuzey Pasifik Okyanusunun soğuk sularında bir dev yaşar.
Evrenimizin en soğuk gezegeni olması da bu uzaklıktan kaynaklanmaktadır.
Siyah dantel sütyen uzun viski, ve çok soğuk bira.
Güzel bir kova soğuk suyun hepsi boşa gidebilir Biraz ılıtayım.
Kahve soğuk olması lazım.
Bu çok soğuk atomlarla çalışıyorken, tesadüfen bir fenomene rastladım.
İngilizler ise son bahar Ekinoksunu Kuzey Denizinin soğuk sularına çırılçıplak girerek karşıladı.
En Soğuk Yerleşim Yeri.
Ve senin de bana ihtiyacın var. Soğuk bir gecede seni sarmam için.
Soğuk bira ve çocuklar için yemişler gevrek çörekler, şekerler, soğuk bira.
Bir veya iki geceden sonra, karanlık ve soğuk, genelde yeterli olur.
Biraz Soğuk ama iyi….
Kuzeyde soğuk bir yere gidebilirim.