Soruşturuyor Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
EULEX savcıları ve müfettişleri şu anda toplam 76 adet savaş suçu davasını soruşturuyor.
Letonya polisi 6 Martta başkent Rigadaki bir müzede çekilen olayı soruşturuyor.
Annieyi soruşturuyor.
İçişleri Bakanlığı tüm kamu kuruluşlarında meydana gelmiş olabilecek görevi kötüye kullanma olasılıklarını soruşturuyor.
Katil, kendi işlediği suçu soruşturuyor ve suçu soruşturduğu bir seri katilin üzerine atıyor.
CDC, birkaç hastası öldüğü için Doktor Baileyi soruşturuyor, değil mi?
Savcılık ve polis otobüs sürücüsünün kötü hava koşulları olan yolda uyuyup uyumadığını soruşturuyor.
Beni soruşturuyor, arkadaşlarımı önemsediğim insanları,
Haberlerde ayrıca: AK, Romanyanın bir Ford Motor fabrikasına yaptığı yardımı soruşturuyor ve Kosova NATO üyeliği için bastırmaya başladı.
Onun peşinden koşuyor gibi yapıp aslında ona bunu kimin yaptığını soruşturuyor olacağız.
Sverdlov sorup soruşturuyor, biyografik ayrıntıları topluyor
Onu soruşturan her polisin sevdiklerini öldürüyor.
Yılında öldürülen bir adamı soruşturuyorlarmış. Onunla bağlantım olduğunu düşünüyorlar.
FBI ajanı soruşturur.
Onu soruşturan her polisin sevdiklerini öldürüyor.
FBI, Amerikada olan ya da Amerikanlara karşı olan suçları soruşturur.
Bir şeyleri soruşturuyorlarmış.
Her üç olay da Bağımsız Polis Şikayetleri Komisyonu tarafından soruşturulmaktadır.
Mrozek cinayetini yeniden soruşturuyorlar.
Billynin cinayetini soruşturuyorlar.