Soruşturuyor Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Fransız polisi soruşturuyor.
Karakol, Werner adında birini soruşturuyor.
Polis de soruşturuyor.
PIDE ve Amerikalılar herkesi soruşturuyor.
FBI soruşturuyor. CIAe polislik yapıyoruz.
New York eyaleti de soruşturuyor.
Jeff Rossen soruşturuyor.
Şu anda bunun nasıl olduğunu soruşturuyor ve bunun gerçekleştiğini üzülerek üzüyoruz.
FBI Donald Trumpın seçim ekibi ve Moskova arasındaki olası gizli anlaşmaları soruşturuyor.
Şu anda bunun nasıl olduğunu soruşturuyor ve bunun gerçekleştiğini üzülerek üzüyoruz.
Brazzos işte. Ve… gerçek bir cinayeti soruşturuyor.
Askerlerimiz kapı kapı dolaşıp onları soruşturuyor.
Tamam. Peki neyi soruşturuyor?
Polis hala soruşturuyor.
Polis bile onu soruşturuyor.
Charles Lester seni soruşturuyor.
İsrail kendini soruşturuyor.
The Times dergisi itirafın gerçekliğini soruşturuyor.
hileli vergi iade başvuruları gibi şeyleri soruşturuyor.
ABD, Morgan Stanleyi soruşturuyor.