A PRINTER in Turkish translation

• bir yazıcı
• matbaacı
• bir yazıcınız
• bir yazıcısı

Examples of using A printer in English and their translations into Turkish

There's a hard drive and a printer.
Bir hard disk, bir de yazıcı var.

I have invented a printer that is simultaneously compatible with both IBMs and Macintoshes.
Ben IBM ve Macintosh bilgisayarlardan aynı anda çıktı almaya uyumlu bir yazıcı icat ettim.

and everyone needs a printer.
Açıkçası, herkese bir yazıcı gerekir.

Loaded with amino acids instead of chocolate. if you can imagine a printer.
Çikolata yerine aminoasitle dolu bir yazıcı düşün.

If you can imagine a printer loaded with amino acids instead of chocolate.
Çikolata yerine aminoasitle dolu bir yazıcı düşün.

It all started when I went to fix a printer on floor seven.
Her şey bir yazıyı tamir etmek için yedinci kata gitmemle başladı.

I don't have a printer.
Bir yazıcım yok.

I spent $7,000 on a printer, George.
Bir yazıcıya$ 7,000 verdim George.

Like a printer would use.
Matbaacıların kullandığı gibi.

They have a printer, so.
Bir yazıcıları var, yani.

So the Wolf had access to blank security cards and a printer.
Yani Kurt boş güvenlik kartları ve bir yazıcıya erişim vardı.

I found these news reports in a house on a printer.
Bunları evin birinde bir yazıcıda buldum.

Printing seditious pamphlets is not all that profitable. I am a printer.
Kışkırtıcı el ilanları basmak o kadar da kârlı değil.- Matbaacıyım.

It is if you're a printer!
Lazer yazıcı olsaydın korkardın!

Any kid with a computer and a printer can do it.
Bilgisayarı ve yazıcısı olan her çocuk bunu yapabilir.

We use a printer.
Bir yazıcı( printer) kullanıyoruz.

She's got a printer and a router, but no computer in sight.
Yazıcısı ve modemi var, ama bilgisayar ortada değil.

Have we got a printer here?
Burada yazıcımız var mı?

You probably have a printer.
Yazıcın da vardır senin.

I have got a printer to install.
Yazıcıyı yüklemem gerekiyor.