A VENDING MACHINE in Turkish translation

[ə 'vendiŋ mə'ʃiːn]
[ə 'vendiŋ mə'ʃiːn]
otomat
vending machine
vending
the automat
automata
paralı makinelerden
bir satış makinesi
otomatik satış makinesi
yiyecek makinesi
makineden kola
otomatı
vending machine
vending
the automat
automata
otomattan
vending machine
vending
the automat
automata
bir satış makinası

Examples of using A vending machine in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Trying to steal candy from a vending machine?
Satış otomatından şeker mi çalmaya çalışıyorsun?
A vending machine.
Yiyecek otomatı.
Did you know there used to be a vending machine by the water fountain?
Eskiden çeşmenin yanında bir otomatik satış makinesi olduğunu biliyor muydun?
Do I look like a vending machine?
Ben otomat makinasına mı benziyorum?
What are you, a vending machine?
Sen satış makinası mısın?
A vending machine?
Satış otomatı mı?
You go to a vending machine for 30 seconds.
Saniyeliğine otomat makinesine gittik.
I'm old enough to know how to use a vending machine.
Bir otomatı nasıl kullanacağımı bilecek kadar büyüdüm.
It's not a vending machine, Laura.
O bir satış makinesi değil, Laura.
He didn't get his arm stuck in a vending machine again, did he?
Yine kolunu otomat makinesine sıkıştırmadı, değil mi?
Find yourself a vending machine. go.
Kendine bir otomat bul. Git.
Yes, shall we try a vending machine?
Evet, bir otomat çalışacağız?
Stealing from a vending machine inside of a police station.- Impressive.
Etkileyici. Otomat makinesinden çalmak Bir karakolun içinde.
Impressive. Stealing from a vending machine inside of a police station.
Etkileyici. Otomat makinesinden çalmak Bir karakolun içinde.
Looks like a vending machine.
Otomat makinesine benziyor.
A vending machine?!
Otomat makinesine mi?
There's a vending machine.
Bir otomat var.
Is that a vending machine behind you?
Arkanızdaki otomat makinesi mi?
There was a vending machine.
Bir satış otomatı vardı.
Right. You were assaulting a vending machine.
Bir otomata saldırıyordun… Doğru.
Results: 86, Time: 0.059

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish