A VIBRATION in Turkish translation

• bir titreşim
• titremeye
• titreşimin olduğunu

Examples of using A vibration in English and their translations into Turkish

Christ, Ed. It was like a vibration of colour… broadcast from hell.
Tanrım, Ed. Bu renklerin titreşimi gibi bir şeydi.

Each has a color and a vibration.
Her birinin bir rengi ve titreşimi var.

A vibration signal is sent down into the studio through this one-way glass to the electronic ball in Cassie's left hand where she makes the determination whether the number is odd or even.
Bu tek yönlü camdan stüdyoya Cassienin elindeki elektronik topa bir titreşim sinyali gönderildi BUrada CAssie rakamın tek mi çift mi olduğuna karar veriyor.

And then their electrons get excited. And you can almost imagine it as a vibration. But when you're talking about things on the quantum level,
Elektronların uyarılmasını bir tür titreşim gibi düşünebilirsiniz… Tabii ki işleri kuantum boyutunda tartışırsak

Exactly. What else could cause a vibration like that except if they were trying to dial home?
Aynen. Bizi çevirmeye çalışmıyorlarsa, başka ne böyle titremeye sebep olur?

But all it takes to knock it over is a vagrant breeze, a vibration or a slight blow.
I1} Ama onu devirmek için hafif bir esinti, bir titreşim veya…{ \i.

A vibration or a slight blow. but all it takes to knock it over is a vagrant breeze.
I1} Ama onu devirmek için hafif bir esinti, bir titreşim veya…{ \i.

It was a… a feeling, or a vibration, and I… I followed it straight to her.
Bu bir his veya bir titreşimdi ve beni direkt ona yönlendirdi.

What else could cause a vibration like that except if they were trying to dial home?
Öyle bir titreşime başka ne sebep olabilir ki, eğer kendi evlerini çevirmiyorlarsa?

She must have felt a vibration of happiness at the edge of her web
O ağının kenarında bir mutluluk titreşimi hissetmiş olmalı

He knew that sound waves are a vibration of the air and their speed is measured relative to the air itself.
Ses dalgalarının havadaki titreşimler olduğunu ve hızının havaya göre ölçüldüğünü biliyordu.

Frequency response model====The solution of a vibration problem can be viewed as an input/output relation- where the force is the input and the output is the vibration..
Frekans Cevabı Modeli ====Bir titreşim probleminin çözümünü bir girdi/çıktı ilişkisi olarak görebiliriz-burada kuvvet girdi titreşim ise çıktıdır.

They sense a vibration in the mud, on the river bed, but the most interesting thing about the catfish is that she really is, in some ways, one big tongue.
Nehirde yatağında, balçık içinde titreşimleri algılarlar. Fakat yayın balığıyla ilgili en ilginç şey onun bir anlamda koca bir'' dil'' olmasıdır.

And we could discuss that topic alone for days to really try to figure out, how is it that we hear something that's emotional from something that starts out as a vibration in the air?
Sadece bu başlığı, havadaki bir titreşim olarak başlayan bir şeyden nasıl bu kadar duygusal birşey duyduğumuzu anlamaya çalışmayı, günlerce tartışabiliriz?

Robert L. Forward and colleagues at Hughes Research Laboratories(with mirrors mounted on a vibration isolated plate rather than free swinging),
Hughes Araştırma Laboratuvarlarındaki arkadaşları tarafından( serbest sallanandan ziyade titreşim izole plaka üzerine monte edilen aynalar ile)

There was a vibration!
Bir titreşim olmuştu!

Conflictuality as a vibration?
Bir titreşim olarak çelişkiyi mi?

Your chair?- It is a vibration.
Sandalyenizden mi? Bir titreşim.

Your chair?- It is a vibration.
Bir titreşim. Sandalyeniz mi?

Your chair?- It is a vibration.
Sandalyeniz mi? Bir titreşim.