AMAZON in Turkish translation

['æməzən]
['æməzən]
amazon
amazonian
amazonda
amazonian
amazonun
amazonian
amazona
amazonian

Examples of using Amazon in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
You saw right. Brian Sweeney Fitzgerald is going up the Amazon.
Doğru görüyorsun. Brian Sweeney Fitzgerald Amazona gidiyor.
As payback, there might be an all-out attack on Amazon.
Buna karşılık olarak, Amazona topyekun saldırı olabilir.
As a payback, there might be an all-out attack to Amazon.
Buna karşılık olarak, Amazona topyekun saldırı olabilir.
Amazon Forest.
AMAZON ORMANLARI.
I bet the Amazon is really something.
Bahse girerim Amazonlar güzel bir yerdir.
When you're not swimming the Amazon, or crossing the Great Ponds?
Amazonu ya da göller bölgesini yüzerek geçmediğin zaman neler yaparsın?
Curiously enough, the yanomami tribein the amazon are 23% percent left-handed.
İşin tuhafı, Amazonlardaki Yanomami kabilesinin yüzde yirmi üçü solaktır.
If you were raised by the headhunters of the Amazon you would be a headhunter.
Eğer Amazonlarda bir kelle avcısı tarafından yetiştirilseydiniz,… bir kelle avcısı olurdunuz.
Your mother, The Amazon Queen, led a revolt that freed us all from enslavement.
Annen, yani Amazonların kraliçesi hepimizi kölelikten kurtaracak bir ayaklanmaya öncülük etti.
The Yanomani Indians in the Amazon carving wood with the Trobrianders.
Amazonlardaki Yanomani yerlileri Trobrianderlerle odun oyarlar.
The amazon place of rest.
Amazonların istirahat yerine.
It's tough for an amazon to meet men.
Amazonlar için bir erkekle tanışmak çok zor.
I told him his father was killed in the Amazon by a tribe of savage women.
Babasının Amazonlarda kadın yerliler tarafından öldürüldüğünü söyledim.
I was sent to kill the Amazon who returned the pilot.
Pilotu geri getiren Amazonu öldürmek için gönderildim.
Amazon dead, I command you to come to your lord.
Ölü Amazonlar, size emrediyorum, efendinize gelin.
It's a mythical lost city in the Amazon.
Atakor Amazondaki efsanevi bir kayıp şehirdir.
I learned how to cook this on a Norwegian steamer heading down the Amazon.
Amazondan aldığım Norveç Buharlı Pişiricisiyle nasıl pişirileceğini öğrendim.
Purchased not two weeks ago our from your wonderful Internet site, Amazon.
Muhteşem internet siteniz olan Amazondan iki hafta önce satın alınmış.
And you probably also sleep-ordered 28 boxes of tampons on Amazon.
Ve muhtemelen uyurken Amazondan 28 kutu tampon da sipariş etmişsindir.
Sting's got the Amazon, and Bono's got AIDS.
Sting, Amazonu aldı. Bono ise AIDS hastalığını.
Results: 1232, Time: 0.0894

Top dictionary queries

English - Turkish