ARE GOING TO WORK in Turkish translation

[ɑːr 'gəʊiŋ tə w3ːk]
[ɑːr 'gəʊiŋ tə w3ːk]
çalışacaksın
you will work
try
be working
you're gonna work
you're going
do you work
çalışacağız
we will try
we will work
we're gonna try
we're gonna work
we're going to try
we're working
shall try
we will practice
we will go
çalışmaya gidiyoruz

Examples of using Are going to work in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Stine is stuck in some shelter and you're going to work!
Stine, sığınağın tekinde sıkışmış kalmış ve sen de işe gidiyorsun!
Mrs. Schmidt, we're going to work.
Bayan Schmidt, biz işe gidiyoruz.
I don't believe your mind games are going to work anymore, Charles.
Yaracağını sanmıyorum, Charles. Zihin oyunlarının artık işe.
Yeah. Mom's missing and you're going to work?
Evet. Annem kayıp ve sen işe mi gideceksin?
Mom's missing and you're going to work?- Yeah?
Evet. Annem kayıp ve sen işe mi gideceksin?
And all those people are going to work for me now.
Ve artık tüm bu insanlar bana çalışacak.
It's an insult that after all these years you're going to work with Jinkis.
Bu kadar sene sonra Jinkisle çalışacak olman bir hakaret.
I don't believe your mind games are going to work any more, Charles.
Yaracağını sanmıyorum, Charles. Zihin oyunlarının artık işe.
These things are going to work great!
Bu şeyler işe yarayacak.
You mean, you're going to work… You mean, you're going to work with me?
Yani sen benimle… Yani sen benimle mi çalışacaksın?
going to sound crazy, but someday you and I are going to work together.
bir gün sen ve ben birlikte çalışacağız.
I don't believe your mind games are going to work any more, Charles. Eric.
Eric.- Senin akıl oyunlarının bu sefer işe yarayacağını pek sanmıyorum Charles.
Eric. I don't believe your mind games are going to work any more, Charles.
Eric.- Senin akıl oyunlarının bu sefer işe yarayacağını pek sanmıyorum Charles.
While people are going to work, getting married and paying the mortgage. It's hard to believe that this madness is still happening in our times.
İnsanlar işe giderken, evlenirken ve ipotek öderken bu çılgınlığın günümüzde hala yaşandığına inanmak zor.
you still think those tactics are going to work?
Sen hala bu taktiklerin işe yarayacağını mı düşünüyorsun?
Okay, listen, if you and I are going to work, you have to be honest with me, okay?
Tamam, dinle, sen ve ben beraber çalışacaksak… bana karşı dürüst olmalısın?
I don't think that's going to work this time.
Bu sefer işe yarayacağını hiç sanmıyorum Nick.
I need to know, if I ask her to do this, it's going to work.
Bunu yapmasını istersem, işe yarayacağını, bilmem gerekiyor.
Stop sitting around! Who's going to work?
Kim çalışacak? Ne oturuyorsun?
Did you really think this was going to work?
Bunun işe yarayacağını gerçekten düşündün mü?
Results: 49, Time: 0.0821

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish