AUTOMATICS in Turkish translation

[ˌɔːtə'mætiks]
[ˌɔːtə'mætiks]
otomatik
automatic
auto
automatically
clockwork
automated
vending
automatic
otomatikleri
automatic
auto
automatically
clockwork
automated
vending
otomatikler
automatic
auto
automatically
clockwork
automated
vending

Examples of using Automatics in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
I taught her how to fire an automatic.
Ona otomatik silah ateşlemeyi öğrettim.
Automatic out.
Direk dışarda.
No automatic.
Silah yok.
Automatic 18 month jail sentence for anybody supplying a banned person with grog.
Doğrudan 18 ay hapis cezası olacakmış yasaklılara içki satışına aracılık edenlere.
The automatic controls no longer work and the vent are rusted close.
Otomotik kontroller çalışmıyor ve havalandırmalar pasla kapandı.
Looks like a 9 mm automatic.
Milimetre otomatik silaha benziyor.
Like a drink? No automatic.
Tabanca yok. -Bir şeyler içmek ister misin?
Like a drink? No automatic.
Silah yok.- Bir içki ister misiniz?
Automatic failure.
Otomotik başarısızlık.
It's an automatic built-in defense.
Bu kendiliğinden… oluşan bir savunma.
It's automatic.
Bu kendiliğinden oldu.
Both gun's are nine millimeter automatics.
İki silah da 9 mm otomatik.
Automatics, semi-automatics, I got all sorts.
Otomatik, yarı otomatik. Her çeşitten var.
Nah, Stuart. This is better than automatics.
Hayır, Stuart, bu otomatik olanlardan daha iyi… onlar sürekli tutukluk yapıyor.
Nah, Stuart. This is better than automatics.
Olanlardan daha iyi… Hayır, Stuart, bu otomatik.
We start carrying semiautomatics, they buy automatics.
Biz yarı otomatik silah taşımaya başladık, onlar otomatik alıyorlar.
they buy automatics.
onlar tam otomatik.
Both had wet days, both driving automatics.
İkisi de yağmurlu günde ve otomatik araçlar.
We start carrying semiautomatics, they buy automatics.
Biz yarı otomatik kullanıyoruz, onlar otomatik silah alıyorlar.
they buy automatics.
onlar tam otomatik silah alıyor.
Results: 2845, Time: 0.0691

Top dictionary queries

English - Turkish