BAGGING in Turkish translation

['bægiŋ]
['bægiŋ]
torbalama
paketleme
to pack
bagging
package
packing
poşetlemeye
bag
torba
bag
sack
baggies
baggy
pouch
scrip
ambulamaya
bagging
torbalıyorlar
paketlemek
to pack
bagging
package
packing
şişirin
inflate
blow
bagging
fill

Examples of using Bagging in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Well, why don't you guys start bagging this up?
Peki çocuklar. Neden torbalara doldurmaya başlamıyorsunuz?
no props for bagging henchmen.
esas adamı paketleyene alkış yok.
Bagging groceries like nothing ever happened.
Hiçbir şey olmamış gibi yiyecekleri torbaya koyuyordu.
I lifted the personals, if you want to start bagging.
Kişisel eşyaları çıkarttım, poşetlemek istersen.
So, no experience at all in sorting or bagging perishables?
Yani, çabuk bozulabilen gıdaları düzenleme ve poşetleme deneyiminiz yok mu?
I just finished bagging the last of the 30 bullets that our robber fired.
Soyguncumuzun ateş ettiği 30 kurşunun sonuncusunu poşetlemeyi şimdi bitirdim.
You have finished taking pictures. Start bagging and tagging.
Fotoğraf çekmen bittiyse kanıt toplayıp poşetle ve etiketle.
Would you mind taking over the bagging?
Pompayı sen devralır mısın?
Bagging groceries.
Market torbalarini karistiriyordum.
A great job bagging Hamza.
Hamzayı yakalamakla harika bir iş çıkardınız.
A great job bagging Hamza.
Hamzayı yakalama işi çok iyiydi.
A great job bagging Hamza.
Al Hamzada iyi iş yaptınız.
A great job bagging Hamza.
Hamzayı yakalamakla iyi iş çıkardın.
Broke our asses bagging these Decepticons.
Decepticonları paketlemek için götümüzü yırttık.
Continue bagging. Charge again to 300.
Oksijene devam.- Tekrar şarj edin.
Continue bagging.- Charge again at 300.
Oksijene devam.- Tekrar şarj edin.
Thanks to you, I have been in the office bagging stuff all day.
Sayenizde, tum gun ofiste esya kutuladim.
What's more is that this guy is hell-bent on bagging a bigfoot.
Dahası bu adam Koca Ayakı paketlemek için kararlı.
Into the same Ziploc. Your lackey over there is bagging charred carpet and crispy limo.
Şuradaki uşağınız yanmış halıyla limuzin parçalarını aynı pakete koyuyor.
Fancy our Tamara bagging a bona fide rock star.
Tamara gerçek bir Rock Yıldızını kafeslemiş.
Results: 72, Time: 0.0838

Top dictionary queries

English - Turkish